menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Muğlalı gençler, mutsuzluk ve umutsuzluk altında geleceklerini arıyor

12 10
16.05.2025

Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin kuruluşu olan Muğla Planlama Ajansı (MUPA), “Gençlerin Gözünden Kent ve Gelecek” başlıklı bir araştırma yaptı.

Muğla’daki gençlerin kentle ilgili beklentilerini, kaygılarını ve umutlarını ortaya koyan araştırma, 13 Mayıs Salı günü Muğla Sıtkı Koçman Koçman Üniversitesi’nde il-ilçe belediye başkanları, akademisyenler ve öğrencilerin katıldığı geniş bir konferansla kamuoyuna tanıtıldı.

Araştırmanın sonuçlarının paylaşımının ardından da Prof. Dr. Sinan Canan’ın “Yeni Dünya Becerileri” başlıklı bir konuşma yaptı.

Öncesinde de Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal, MSKÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Mustafa Gökçe, araştırmanın yürütücülerinden Doç. Dr. Çağlar Özbek ve MUPA Başkanı Tansu Özcan birer konuşma gerçekleştirdi.

İlk olarak sahneye çıkan Gonca Köksal, “Kentler sadece yollardan, parklardan, binalardan ibaret değil. Kentlerin altından akan bir kültürümüz var. Öğrencilerle, gençlerle, çocuklarla, kadınlarla, engellilerle, toplumda dezavantajlı görülen kesimlerle çalışmalar yapmak istiyoruz. Kent sakinlerinin yönetime katılımı çok önemli. Geleceği sizlerin talepleriyle şekillendirmek istiyoruz” dedi.

Ardından Ahmet Aras söz aldı. MUPA’nın kuruluşundan bahsederek, ortak akıl ve bilimsel veriler ile şehrin geleceğini planlamak için çalıştıklarını söyledi. “Gençlerin Gözünden Kent ve Gelecek” araştırmasının da bu nedenle önemli olduğunu anlattı.

Aras, “Bu rapor, bir saha çalışmasının ötesinde gençlerimizin hayata dair beklentilerini, kaygılarını ve umutlarını anlamaya dönük samimi bir çabanın ürünüdür. Onların sesine kulak vermeden, bu şehri de bu ülkeyi de sağlıklı bir geleceğe taşıyamayacağımızı çok iyi biliyoruz” diye konuştu.

Gençlerin büyük bir bölümünün mutsuzluk ve umutsuzluk duygusu taşıdığından bahseden Aras “Gençlerimizde bu olumsuz duygu durumlarını yaratan ülkemizin genel atmosferidir” dedi.

Aras belediyeden örnek vererek “Üç kişilik iş ilanı açıyoruz 3 bin kişi başvuruyor. İşsiz genç sayısı çok fazla. Eğitimli gençler kendi alanlarında istihdam olanağı bulamıyor” diye konuştu. Ardından da şunları ekledi:

"Gençlerin beklentileri var. Gençler umutlu bir gelecek için üniversitede okuyorlar. Ancak gençlerin gerçekliği şu anda umutsuzluk ve güvencesizlik. Sadece Muğla’da değil, tüm Türkiye’de bunu yaşıyoruz. Gençler artık kendilerine gelecek aramak için ülke dışına çıkmanın hayalini kuruyor.

Bu atmosferin sebebi aslına bakarsanız ülkemizdeki genel durum. Bu tablo kendiliğinden oluşmadı. Eğitimde fırsat eşitliği bir kere ortadan kaldırıldı. Sosyal devleti zayıflatan neoliberal politikalar uygulandı. Aynı şekilde gençliği güvencesizliğe ve toplumsal eşitsizliklere mahkum eden politikalar uygulanıyor.

Son yıllarda ev genci diye bir kavram ortaya çıktı. Türkiye'de 18-24 yaş grubundaki her üç gençten biri ne eğitimde ne de istihdamda. Üniversite mezunlarının dörtte biri istihdamda değil şu anda.

Üniversite diploması artık bir gelecek garantisi olmaktan çıktı. Gençler eğitimlerini tamamladıktan sonra ciddi bir güvencesizlikle baş başa kalıyorlar.”

Aras, “Tüm karamsar tabloya rağmen, MUPA’nın gerçekleştirdiği araştırmada dikkat çekici bir bölüm vardı. Gençlere ‘Muğla’yı sen yönetseydin neyi değiştirirdin?’ diye sorduk. Verdikleri yanıtlar doğrudan umut dolu cümleler değildi ancak cevapların satır aralarında güçlü bir değişim arzusu, sorgulayan bir bilinç ve çözüm üretme isteği vardı. Gençler bugün kendini umutsuz hissedebilir ama içlerinde dizginlenemez bir dönüşüm arzusu ve bu ülkeye dair büyük bir düş gücü var” ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Çağlar Özbek, “Dünyada ve Türkiye’de Gençlik: Sorunlar ve Beklentiler” temalı bir konuşma yaptı.

‘Gençlik’ kelimesinin belirli bir yaş grubuna dair teknik bir tanımlama olmadığını söyleyen Özbek, “Gençlik genellikle biyolojik bir geçiş evresi olarak görülüyor. Çocukluk ile yetişkinlik arasında bir ara dönem. Ancak sosyolojik perspektiften baktığımızda durum çok böyle değil. Gençlik bir belirsizlik, beklenti ve bir mücadele durumu. Bu dönem bireyin sosyal kimliğini, rollerini henüz tam olarak kazanmadığı ama kazanmasının beklendiği bir eşik. Gençlik aynı zamanda bir sınıfsal pozisyon. Genç olmak bir işçi çocuğu ile bir bürokrat çocuğu olmak arasındaki farkı da işaret ediyor. Aynı şehirde yaşasalar bile bir gecekondu mahallesinde yaşayan genç ile güvenlikli bir sitede yaşayan genç........

© Bianet