menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kürt tarihsel hafızası ve kültürel kimliği: Kilim

12 1
21.07.2025

Kürt sanat araştırmacısı Kawan Karimpour, halı ve kilimlerin sadece zanaat değil, aynı zamanda Kürt kadınlarının sesi, tarihsel hafıza ve kültürel kimlik olduğunu söylüyor.

Dokuma geleneğinin korunması için müze, akademi ve farkındalık çalışmalarına ihtiyaç olduğunu vurguluyor.

Kürt dokuma sanatı, yüzyıllar boyunca sadece işlevsel bir zanaat değil, aynı zamanda toplumsal hafızayı ve kültürel kimliği taşıyan güçlü bir anlatım biçimi oldu.

Bu kadim geleneğin kaybolmaya yüz tutmuş izlerini gün yüzüne çıkarmaya çalışan araştırmacılar arasında Kawan Karimpour’un çalışmaları dikkat çekiyor.

Halı ve kilim sanatı üzerine yürüttüğü 13 yıllık akademik ve saha araştırmalarıyla Karimpour, Kürt dokuma sanatlarının tarihsel derinliğini, sembolik katmanlarını ve kültürel bağlamını yeniden anlamlandırıyor.

Geleneksel desenlerin yalnızca estetik değil, aynı zamanda kimliksel bir dil olduğunu vurgulayan Karimpour, özellikle Kürt coğrafyasında dokuma sanatına dair anlatının, yerel hafızaya dayalı ve içeriden bir bakışla yeniden yazılması gerektiğini savunuyor.

Dört ülkenin sınırları içinde yer alan Kürdistan’ın yapısı nedeniyle tüm bölgeyi kapsayan kapsamlı bir araştırmanın zorluklarına dikkat çeken Karimpour, son yıllarda Doğu Kürdistan’a yoğunlaşırken, Kuzey ve Güney Kürdistan üzerine de araştırmalar yürüttüğünü ifade ediyor.

Dokuma geleneğinin her Kürt bölgesinde bulunduğunu ancak bu geleneğin yoğunluğu ve devamlılığının bölgeden bölgeye değiştiğini vurguluyor.

Kürt halı ve kilimlerinin yalnızca işlevsel değil, aynı zamanda tarihsel ve sembolik anlamlar taşıyan kültürel belgeler olduğunun altını çizen Karimpour, “Kürt tarihi çoğunlukla sözlü olarak aktarıldı, ancak dokumalar da bir tür yazılı belge gibidir. Nasıl ki klasik müziğimiz sözlü bir arşivse, kilimlerimiz de görsel ve dokunsal bir arşivdir” diyor.

Eğer İran halılarıyla ünlüyse, Kürdistan’ın da kilimlerle özdeşleştiğini söyleyen Karimpour, özellikle Doğu Kürdistan’daki Sanandaj (Sine) kilimlerinin dünya çapında tanındığını belirtiyor. Kürt kilimlerinin renk paleti, sembolik desenleri ve dokuma teknikleriyle diğer kültürlerden ayrıldığını vurguluyor.

Kürt halıları göçebe, kırsal ve şehirli olmak üzere üç kategoriye ayrılıyor. Her biri farklı yaşam tarzlarını ve toplumsal katmanlarını yansıtan özgün desenlere sahip.

Ayrıca kullanılan sembollerin anlamlarının bölgeden bölgeye değiştiğine dikkat çeken Karimpour, bazı yaygın sembolleri şöyle açıklıyor:

• Koç boynuzu: Güç ve canlılık sembolü

• Nazar boncuğu: Kötülüklerden korunma

• Yağmur bebeği: Yağmur dualarında kullanılan ritüel figürü

• Yılan: Yezidi tapınaklarında da görülen koruyucu sembol

• Balık: Bereket ve şansın simgesi

Dokuma geleneğinin tarih boyunca kadınların ellerinde şekillendiğini belirten Karimpour, halı ve kilimlerin kadınların duygu, düşünce ve yaşamlarını aktardığı birer ifade aracı olduğunu söylüyor. “Bu eserler, kadınların sesinin bastırıldığı dönemlerde adeta yazılmamış gazetelerdi” diyor. Ancak halı üretiminin endüstrileşmesiyle birlikte bu sembolik anlamların zayıfladığını, yine de Kürdistan’da bu dönüşümün geç başlaması nedeniyle hâlâ umut olduğunu dile getiriyor.

Karimpour’a göre Kürt dokuma sanatlarının korunması ve tanıtılması için üç temel alana yatırım yapılması gerekiyor:

1. Müzeler: Kürt halı ve kilimlerini toplayan, koruyan ve sergileyen standart kurumlar kurulmalı.

2. Akademi: Pratik ve teorik bilgiye dayalı akademik programlar ve araştırma merkezleri oluşturulmalı.

3. Kültürel Farkındalık: Festivaller, sergiler ve seminerlerle halkla yeniden buluşturulmalı.

Bugünün genç kuşaklarının bu mirasa ya ilgisiz kaldığını ya da sadece nostaljik bir bağ kurduğunu söyleyen Karimpour, bu nostaljinin bile kültürel köklerle yeniden bağlantı kurmak için bir başlangıç noktası olabileceğini vurguluyor.

“Bu dokumalar sadece ipliklerden değil; tarih, inanç ve direnişten dokunmuştur” diyen Karimpour, Kürt halı ve kilimlerini anlamanın aynı zamanda Kürt kimliğini, hafızasını ve anlatılmamış hikâyelerini de anlamak anlamına geldiğini ifade ediyor.

Doğu Kürdistan’ın Saqqez ve Bukan şehirleri arasında büyüyen Kawan Karimpour, Tahran Sanat Üniversitesi’nde Halı Tasarımı eğitiminin ardından Sanat Felsefesi yüksek lisansını tamamladı.

On üç yıldır Kürt halı ve kilim sanatı üzerine akademik ve saha araştırmaları yürüten Karimpour, bu geleneğin kültürel ve sembolik boyutlarını görünür kılmayı amaçlıyor. Dokuma sanatına üniversite yıllarında yönelen Karimpour, bu alanın yalnızca zanaat değil, güçlü bir kültürel ifade biçimi olduğuna dikkat çekiyor.

(FT/EMK)

AİHM İkinci Bölüm 08.07.2025 tarihli Selahattin Demirtaş / Türkiye (No. 4) (Başvuru No. 13609/20) kararıyla........

© Bianet