Pınar Bulunmaz davasında keşifte yeni bulgu: Sanığın beyanı çürüdü
Urfa’nın Siverek ilçesinde, 22 Şubat 2024’te eşi Rıdvan Bulunmaz ile araç içinde tartışmasının ardından silahla vurularak yaşamını yitiren Pınar Bulunmaz’ın ölümüyle ilgili davada yeni bir gelişme yaşandı.
Dosyaya atanan yeni mahkeme başkanının talimatıyla olay yerinde ikinci keşif 4 Eylül'de yapıldı.
Dava dosyasında yer alan Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Raporu, Pınar Bulunmaz’ın intihar etmediğini açıkça ortaya koyuyor. Raporda, Pınar’ın darp edildiği ve darp sonrasında vurulduğu yönünde net tespitler bulunuyor.
Pınar’ın ağabeyi Erdal Sevim, bianet’e yaptığı açıklamada, soruşturmanın başından bu yana etkin yürütülmediğini ve adil yargılamadan uzak bir süreç yaşandığını vurguladı. Sevim, “Sanığın ifadeleriyle kurgulanan senaryo tamamen bir oyundan ibaret. Hacettepe’den alınan, üç profesörün imzasını taşıyan rapor açıkça Pınar’ın darp edildiğini ve darp sonrası vurulduğunu belirtiyor. Buna rağmen sanığın tutuksuz yargılanmasına neden olan tanık beyanları çelişkilerle dolu. Bizim talebimiz adaletin derhal sağlanması” dedi.
Sevim, mahkeme başkanının tanık ifadelerindeki çelişkileri dikkate almasını beklediklerini belirterek, kamuoyunu 8 Ekim’de görülecek duruşmaya destek olmaya davet etti.
Avukat Okan Altekin bianet’e şu bilgileri verdi:
“Aile, ilk keşifte birçok eksiklik olduğunu dile getirdiklerini hatırlatarak, canlandırma yapılmadan gerçeğin ortaya çıkamayacağını vurgulamıştı. Ancak davanın ilk mahkeme başkanı bu talebi reddetmişti. Dosyaya atanan yeni mahkeme başkanı ise farklı bir yaklaşım sergileyerek, ara karar doğrultusunda olayın gerçekleştiği araçla birlikte Pınar Bulunmaz’ı temsilen aynı boy, kilo ve yaşta bir kadının katıldığı canlandırma yapılmasına karar verdi.
Keşif sırasında sanık Rıdvan Bulunmaz, olay anını ve kurşunun izlediği yönü canlandırdı. Ancak o sırada olay yerine gelen olay yeri inceleme memuru, sanığın anlatımını çürüten bir tespitte bulundu. İnceleme memuru, “R.B’nin söylediği gibi kurşunun çıkış yönü olamaz” diyerek beyanını mahkeme tutanaklarına geçirdi.”
Bunun ardından önceki keşifte olduğu gibi tanıklar yeniden dinlendi. Aileye göre, bu keşifte de tanık ifadeleri arasında ciddi çelişkiler ortaya çıktı. Bulunmaz’ın yakınları, tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığını ve davadaki adaletsizliği derinleştirdiğini belirtti.
(EMK)
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle Meclis’e verdiği soru önergesinde, Türkiye’de gazetecilere uygulanan adli kontrolleri gündeme taşıdı.
Çandar, Türkiye’de yeniden tartışılmaya başlanan “barış süreci” beklentileriyle eşzamanlı olarak basın üzerindeki baskıların yoğunlaştığını dile getirdi. Bu durumun da ciddi bir çelişki yarattığını kaybetti.
Gazetecilerin haklarında açılan davalar nedeniyle ömürlerini adliye koridorlarında geçirdiğini söyleyen Çandar “Gözaltılar, tutuklamalar ve adli kontrol tedbirleriyle gazeteciler mesleklerini fiilen yapamaz hale getiriliyor” dedi.
Aralarında Ahmet Ayva, Tuğçe Yılmaz, Yıldız Tar, Elif Akgül, Ömer Çelik, Abdurrahman Gök, Serdar Altan, Öznur Değer, Rohat Bulut ve Mehmet Ali Ertaş’ın da bulunduğu yaklaşık 30 gazeteciye yurtdışı çıkış yasağı ve karakola imza verme yükümlülüğü gibi adli kontrol tedbirleri uygulandığını hatırlatan Çandar, bu durumun hem gazeteciliği imkânsız hale getirdiğini hem de Türkiye’nin demokrasi karnesinde kara bir leke oluşturduğunu söyledi.
“Basın özgürlüğüne yönelik hukuki baskıların ve gazetecilere yönelik cezai yaptırımların varlığı, Anayasa’ya aykırıdır, hak ve özgürlükleri ortadan kaldırmaktadır, Türkiye’yi demokrasiden uzaklaştırmakta ve barış arayışlarına gölge düşürmektedir” diyen Çandar, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a şu soruları yöneltti:
(HA)
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin (ABB) 2021-2024........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Sabine Sterk
Stefano Lusa
Mort Laitner
Ellen Ginsberg Simon
Gilles Touboul
Mark Travers Ph.d