menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Metroda gizli çekim taciz sayılmadı

12 1
14.08.2025

Durmuş K. isimli erkek, 12 Ağustos’ta Gazeteci Özge Kar Odabaş ve yanındaki iki kadın arkadaşını taciz etti, fail tutuklandı ve Metris Cezaevine gönderildi.

Polis tutanaklarına da yansıyan ifadelere göre 12 Ağustos 2025 sabahı saat 09:40-09:45 civarında Mecidiyeköy metro hattında yolculuk eden Özge Kar Odabaş ve iki arkadaşını Durmuş K. isimli erkek önce sözle taciz etti.

Kadınlardan birine, “çekilmiyorsun" diyerek cinsiyetçi küfür eden Durmuş K., 'yerini değiştirmesini' söyleyen kadına hakaretini sürdürdü.

Bunun üzerine Özge Kar Odabaş’ın “ne biçim konuşuyorsun” tepkisine karşılık Durmuş K. çevredeki yolcuların da uyarılarına rağmen kadınları, “tanıdıklarım var çevrem var benimle görüşürsünüz” diyerek tehdit etti.

O esnada elinde cep telefonu olan Durmuş K. önce kadın ve çocuk görüntüsü bulunan bir videoyu izledi ardından telefon kamerasını açarak yolcuları gizlice çekmeye başladı Metro camının yansımasından telefon ekranını gören kadınlardan biri, etek renginden dolayı kesin emin olduğunu söyleyerek Özge Kar Odabaş'ı uyardı.

Kadınların “Çekim yapıyor musun?” sorusuna önce inkar eden Durmuş K. fark edilince panikleyerek bir şey çekmediğini iddia etti ve elindeki telefonu kırarak delil karartmaya çalıştı. Mecidiyeköy durağında inen kadınlar durumu metro güvenlik görevlilerine aktardı güvenlik ekibinin çağırdığı polisler Durmuş K.’yi ve üç kadını Şişli Polis Merkezi’ne götürdü.

Üç kadın, Durmuş K.’den şikayetçi olurken avukatlar tutuklu yargılanmasını telefonuna el konulmasını ve metro güvenlik kamerası kayıtlarının dosyaya sunulmasını talep etti. Savcılığın tutuklanmasını istediği fail Durmuş K. 11. Sulh Ceza Mahkemesi çıkartıldı. Fail, “özel hayatın gizliliğini ihlal” ve “hakaret” suçlarından tutuklanarak Metris Cezaevi’ne gönderildi.

bianet’e konuşan Odabaş fezlekede “taciz” değil, “özel hayatın gizliliği”nin ihlal edildiği yönünde suçlamalar geçtiğini belirterek, "taciz edildiğini anlattığını" söyledi.

Odabaş şöyle dedi:

“Metroda yanımdaki kadına sinkaflı hakaretlerde bulunan ve gizlice kadın görüntüleri kaydeden şahıs, telefonunu kırarak delilleri yok etmeye çalıştı. Biz, delillerin korunması için soğukkanlı bir şekilde harekete geçtik; hem telefonu hem de şahsı güvenle polise teslim ettik. Erkeklerin sessiz kaldığı o ortamda kadınların birlikte tepki göstermesi, dayanışmanın ne kadar güçlü bir şey olduğunu bir kez daha kanıtladı. Eğer ısrarla takip etmeseydik, kırık telefon inceleme dışında bırakılabilirdi.

Oysa belki o telefonda yalnızca metroda çekilmiş fotoğraflar değil, başka taciz vakalarına dair suç unsuru içerikler de tespit edilecek. Bu süreç, kadınların yalnız olmadığını, haklarını sonuna kadar aramaları gerektiğini ve tacize karşı kararlı duruşun nasıl sonuç verebileceğini gösteren önemli bir örnek oldu.

Ayrıca kadına yönelik taciz dosyalarının ‘Ailenin Korunması ve Kadına Karşı İşlenen Suçlar Bürosu’ tarafından ele alınması, kadını aile içi bir ‘meta’ gibi konumlandıran bir yaklaşımı pekiştiriyor. Kadına yönelik suçlar, yalnızca aile bağlarıyla değil, bireyin kendi hak ve özgürlükleri üzerinden değerlendirilmelidir.”

bianet'e konuşan İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi'nden avukat Kıvılcım Ünal, "Olayda cinsel tacizden ifade alınmadı. Kadınların videolarının çekilmesi sadece özel hayatın gizliliği olarak değerlendirildi. Cinsel taciz suçunun da eklenmesi gerektiği ve burada cinsel taciz suçunun işlendiği de açıktır. Failin cinsel taciz suçundan da tutuklanması gerekirdi" dedi.

(EMK)

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, boşanma davalarına köklü değişiklikler getirecek yeni bir yargı paketinin yolda olduğunu duyurdu.

Paket kapsamında “aile arabuluculuğu” sisteminin hayata geçirilmesi planlanıyor. Tunç, boşanma sürecinde maddi tazminat, nafaka ve mal paylaşımı davalarının birbirinden ayrılabileceğini belirterek, yeni düzenlemenin “boşanma davalarının hızlanmasını” sağlayacağını savundu.

Ancak bu plan, hukuk çevrelerinde ve kadın hakları savunucuları arasında ciddi tartışmalara yol açtı. Uzmanlar, özellikle “aile arabuluculuğu” uygulamasının, güç dengesi eşit olmayan ilişkilerde hak kayıplarına neden olabileceğini vurguluyor.

Bu isimlerden biri de Prof. Dr. Kadriye Bakırcı. Bakırcı, aile arabuluculuğunu “toplumun temeli olan ailenin, eşitliğe dayanan zeminini eşitsizliğe ve güvencesizliğe oturtmak” olarak tanımlıyor ve düzenlemeyi Anayasa’daki eşitlik ilkesi, sosyal devlet anlayışı ve adil yargılanma hakkı açısından ayrıntılı biçimde eleştiriyor.

Prof. Dr. Kadriye Bakırcı, boşanma düzenlemesini bianet’e yorumladı.

Aile arabuluculuğunu hukuksal açıdan değerlendirebilir misiniz?

Aile arabuluculuğu Aile Hukukunda eşitlik ilkesine aykırıdır. Çünkü, Anayasa’nın 41.maddesi uyarınca, Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe........

© Bianet