Eren Keskin: Gerçek barış için insan hakları ihlalleri sona ermeli
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Avukat Eren Keskin, Bakırköy Kadın Cezaevi’nde hasta mahpusların yaşadığı sorunları ve Cezaevi İdare ve Gözlem Kurullarının yarattığı hak ihlallerini bianet’e anlattı.
Keskin, cezaevlerinde 1412 hasta mahpus bulunduğunu belirterek, “Birçoğu hastaneye götürülmeyi işkence olarak gördüğü için tedavi hakkını kullanamıyor. Kelepçeli dolaştırılıyorlar, hastanelerde saatlerce bekletiliyorlar. Bu nedenle hastalıkları ilerliyor” dedi.
Yeni uygulamaya geçirilen gözlem kurullarını ağır biçimde eleştiren Keskin, bu yapıların hukukçu olmayan kişilerden oluştuğunu vurguladı:
“Bir tanesi temizlik görevlisiymiş. Hiç ilgisi olmayan kişiler mahpusların geleceğine karar veriyor. 30 yıl ceza yatmış insana ‘pişman mısın’ diye soruluyor. Bu soruyla insanların tahliyesi engelleniyor. Süresi bitmiş bir mahpusun cezası fiilen uzatılıyor. Bu insanlık dışı bir uygulama.”
Keskin, gözlem kurullarının varlığının hukuksuz olduğunu, barış süreci adı verilen bir dönemde bu uygulamanın daha da ağır sonuçlar doğurduğunu söyledi.
Keskin ayrıca, 1996’dan bu yana müvekkili olan Fatma Tokmak’ın ağır sağlık sorunlarına rağmen tahliye edilmediğini hatırlattı. Tokmak, gözaltına alındığında iki buçuk yaşındaki oğlu Azat ile birlikte işkenceye maruz kaldı; bu durum AİHM kararlarıyla belgelendi.
2000’de “cezaevinde kalamaz” raporuyla tahliye edilen Tokmak, daha sonra yeniden tutuklandı. Bugün ciddi sağlık sorunlarıyla mücadele eden Tokmak’ın yürüyemediğini, nefes almakta güçlük çektiğini aktaran Keskin, “Adli Tıp ve İnsan Hakları Vakfı raporları ortada olmasına rağmen Fatma Tokmak hâlâ cezaevinde tutuluyor. Bu, yaşam hakkını açıkça ihlal eden bir durum” dedi.
Keskin, hasta mahpusların sorunlarının siyasetin gündemine girmediğini, herkesin yalnızca kendi yakınıyla ilgilendiğini belirterek şunları söyledi:
“Gerçek anlamda bir barış toplumsallaşacaksa bu gözlem kurullarının kaldırılması ve hasta mahpusların sorunlarının çözülmesi gerekiyor. Umut var ama mücadele etmeden olmaz.”
(EMK)
Muğla’nın Milas ve Yatağan ilçelerindeki zeytin üreticileri, zeytinliklerin kömür ocağına dönüştürülmesini öngören yasa değişikliğine karşı Danıştay’a dava açtı.
24 Temmuz 2025’te Resmi Gazete’de yayımlanan 7554 sayılı Kanun’un 11. maddesiyle Maden Kanunu’na eklenen Geçici 45. madde, Milas ve Yatağan’daki zeytinliklerin sökülerek taşınmasına veya aynı büyüklükte yeni zeytinlik kurulması şartıyla maden işletmesine açılmasına olanak tanıyor.
Yasa, doğrudan Yatağan Termik Enerji Üretim A.Ş. (Aydem Enerji ortağı) ile IC İÇTAŞ–Limak ortaklığındaki Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim A.Ş.’ye özel düzenleme olarak çıkarıldı.
Yasanın yürürlüğe girmesinden 11 gün sonra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, “Maden Kanununun Geçici 45. Maddesinin Uygulanmasına Dair Usul ve Esaslar” başlıklı düzenleyici işlemi yayımlayarak uygulama esaslarını belirledi. Böylece zeytinliklerin hızla sökülmesinin önü açıldı.
Yatağan ve Milas’tan yasanın ekindeki harita içinde zeytinliği olan 77 kişi ortak dilekçe ile dava açtı.........
© Bianet
