menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Osmangazi Hayvan Barınağı’nda neler yaşandı?

11 0
22.05.2025

Sosyal medyada 23 Nisan’da paylaşılan bir videoda, Bursa Osmangazi Barınağı yolundan çıkan bir kamyonun Hamitler Çöplüğü’ne giderek siyah çöp poşetleri içinde küpeli, ölü kedi ve köpekleri çöplüğe attığı görüldü. 14 Mayıs’ta ise barınak içinde köpeklerin T61 adlı ötenazi solüsyonuyla öldürüldüğüne dair bir başka video sosyal medyada paylaşıldı.

İkinci video, çöplükteki videodan daha fazla ses getirdiği için barınağa yönelik tepkiler arttı. Videonun paylaşıldığı gün (14 Mayıs) akşamı hayvan hakları savunucuları ve dernekler barınağın önüne gelmeye başladı.

Çöplükte öldürülmüş hayvanları görüntüleyen Arzu Gülen ve barınaktaki hayvanların öldürülmesine dair video çektiği için işten çıkarılan Alaaddin Acar, yaşadıklarını bianet’e anlattı.

Gülen, barınakta öldürülen hayvanların çöplüğe atılanlarla aynı olduğunu söyledi.

Yedi yıldır Osmangazi Belediyesi’ne ait hayvan barınağında çalışan Alaaddin Acar, barınak içinde öldürülen hayvanların video kaydını yaptığı için işten çıkarılan yedi personelden biri.

Diğer işten çıkarılanlar, Acar’ın kayıt yapmasına engel olmadıkları gerekçesiyle görevden alındı. Acar’a göre, Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı ve Veteriner Hekim Mücahit Yıldızhan, kendisine “Yasa dışı kayıt yaptığın için işten çıkarıldın,” dedi.

Acar, akıbeti sorulmayan köpeklerin bir süre barınakta bekletildikten sonra öldürüldüğünü aktardı:

Diyelim ki bir köpeği bu bölgeden alıp topluyorlar. Beş-altı günlüğüne bir yere kapatıyorlar; çünkü bu bölgede çok hayvansever var, biri çıkar da 'sahibi var mı?' ya da 'soran oldu mu?' diye sorar diye bekliyorlar. Ama eğer sahibi ya da soranı çıkmazsa, on-on beş gün sonra o köpeği öldürüyorlar. Hepsini demiyorum; ama zayıfları, hastalanacak gibi olan hayvanları öldürüyorlar. Bir ay içerisinde 100 köpek öldürdüler diyebilirim, ziyaret saati bittiğinde -saat 3 gibi- haftada bir ya da iki kere toplu öldürüyorlar.”

Acar, barınağın özellikle karantina bölümüne dikkat çekerek, “Karantinadaki kayıtları alsınlar, tüm kameralar çalışıyor” diyerek şunları söyledi:

Karantina başlangıçta, hırçın köpekler, yasaklı ırklar veya hasta olanlar içindi, sonradan burnu akan, daha zayıf görünenleri bile karantinaya almaya ve öldürmeye başladılar Bu işleri teknikerlere veriyorlardı; ama aslında veterinerin yapması lazım. Tepki veren kimse olmadı, sadece ben verdim ve ben de işimden oldum.

Acar, Veteriner İşleri Müdürü Kadir Özdemir göreve geldiğinden bu yana öldürülen hayvanların sayısının arttığını ifade etti:

Önceden köpek toplama ekibindeydim, sonra beni içeri aldılar. İçeri aldıklarında ne yaptıklarını gözünle görüyorsun. Yaşananlara ilk olarak nisan ayında şahit olmaya başladım. Başlarda karşı çıktım, kayıt yapmadım, yapmayın, yavruları öldürmeye hakkınız yok, dedim. Bana 'Sen karışma,' dediler ve o günden bu sonra da beni yanlarına almadılar. Başta bunları kayıt altına almadım; ama baktım ki durum git gide daha kötüye gidiyor, kayıt aldım. Kayıtları Mücahit başkana gösterip bunlara bir çare bulun, benim gönlüm razı değil, dedim. Üç gün sonra beni işten çıkardılar.

“Herkes şahit yaşananlara. Hatta kayıt yaparken bana karşı çıkmadılar diye yedi kişi daha işten çıkarıldı. Kayıtları eşime de göndermiştim işimi sağlama almak için. Bunlar benim kayıtları sildi, 'Halledeceğiz' dedikten üç-dört gün sonra işe giriş kartımı basmaya gittim ve giremedim.”

Öldürülen hayvanların çöplüğe atılacağı haberini barınak personeli tarafından verilmesi üzerine harekete geçtiklerini belirten Arzu Gülen, çöplükte bekleyen iki kişiden biri.

Gülen, personelin, 70 köpek öldürüldüğünü söylediğini ve ertesi gün (18 Nisan), sabah 9’da Hamitler çöplüğüne bir kamyonla atılacağı bilgisini verdiği üzerine harekete geçtiklerini anlattı:

“Kamyon, barınağın ana girişinden değil, içinden Geçit tarafına uzanan yoldan geçerek çöplüğe ulaştı,” diyen Gülen, iki kişinin barınak kapısında, iki kişinin ise çöplüğü görebilecek bir noktada kamyonu beklediğini belirtti. 14 Mayıs’ta paylaşılan videonun, 18 Nisan’da çöplüğe atılan hayvanlara ait olduğunu söyledi. Ancak görüntüleri çeken kişinin videoyu hemen paylaşmadığını, önce Belediye Başkan Yardımcısı ve Veteriner Hekim Mücahit Yıldızhan’a ilettiğini ifade etti.

Gülen, çöplüğe atılan hayvanları videoya aldıktan sonra yaklaşık bir hafta beklediklerini, bu sürede görüntüleri Belediye Başkanı Erkan Aydın ve Yıldızhan’a gösterdiklerini, onların “Bekleyin, biz halledeceğiz” demesi üzerine harekete geçmediklerini; ancak bir gelişme olmayınca beş kişiyle birlikte dava açarak videoyu paylaştıklarını söyledi.

Gülen, şikâyetçi olmalarına rağmen Olay Yeri İnceleme’nin barınağa gelmediğini, Bursa Barosu’ndan bir avukatın da onları oyaladığını söyledi.

İstanbul’dan gelen Avukat Kübra Oktay ise o gün olay yerine gelerek polis amirine “Katliamın nasıl yapıldığının bir açıklamasını........

© Bianet