İstanbul'un üstündeki faylar: "200 bin riskli bina için zaman yok"
Başta İstanbul olmak üzere Marmara Bölgesi’nde deprem riski artarak devam ediyor. 23 Nisan’da yaşanan 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından bugün bazı ilçelerde hissedilen 4.1 büyüklüğünde bir başka sarsıntı yaşandı.
Fay hatlarındaki gerilime ilişkin uzman uyarıları, 6 Şubat depremlerinin yaralarının hâlâ sarılamaması, 6.2’lik depremin ardından toplanacak güvenli alanların yetersizliği ve süren artçı sarsıntılar… İstanbulluları asıl endişelendiren şey yer altındaki faylardan çok, yer üstündeki hazırlıksızlık.
Öte yandan, olası bir depremde İstanbul’u yönetecek kritik isimlerin hâlâ tutuklu olması dikkat çekiyor. Deprem bilimcilerinden şehir plancılarına tüm uzmanlar, bu konuda merkezi ve yerel idarelerin birlikte çalışmasının önemine vurgu yapıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanı Murat Yün de aynı görüşte.
İstanbul’daki riskli binaların durumu hakkında bianet’e bilgi veren Murat Yün, “Bina bina ‘hızlı taramayla risk tespit’ projemizi başlattık. Süreç, riskin belirlenmesiyle başlıyor ve ardından bu riskin bertaraf edilmesi ile yeniden yapım aşamasına kadar uzanıyor. Avcılar, Silivri, Büyükçekmece, Küçükçekmece gibi en riskli ilçelerden başladık. Büyükçekmece ve Küçükçekmece gölleri çevresindeki zemin, jeolojik olarak daha zayıf olduğu için ilk olarak bu bölgeleri taradık. Toplamda 113 bin civarında binayı ziyaret ettik, 35 bininde inceleme yaptık. Çalışmalarımız halen sürüyor” dedi.
Hızlı tarama yönteminden elde ettikleri verileri paylaşan Yün, şunları söyledi:
“İstanbul'da bulunan 1 milyon 200 bin binanın 800 bini, 2000 yılından önce yapılmış. Hem Kandilli'yle hem de İstanbul Teknik Üniversitesi'yle yaptığımız çalışmalarda olası büyük İstanbul depreminde yaklaşık 200 bin civarında binanın ağır hasar alacağı veya yıkılacağını öngörüyoruz. Bunlarda yaklaşık 3 milyona nüfus var. Buradan bizim çıkardığımız şey aslında depremde tamamen yıkılacak binalar tespit etmek. Bu yöntemle hem binanın beton dayanımına hem de demir donatına bakıyoruz ve bir deprem skoru çıkarıyoruz. Bu bize olası depremde çok yüksek riskli, yüksek riskli veya orta veya düşük riskli diye bir deprem güvenliği skalası veriyor. Deprem güvenlik oranını belirliyoruz. Biz oradaki çok yüksek riskli 200 bin binaya odaklanmak istiyoruz. Bu grubu tarayıp içinden çok yüksek riskli olan binaları seçip direkt onlara yönelik bir hamle yapmamız lazım. 35 bin binayı taradık, bunların içinden yaklaşık 7 bin civarında bina çok yüksek riskli yapı grubunda çıktı.”
Projenin ciddi bir yol aldığını belirten Yün, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na çağrıda bulunarak, “Biz 200 bin binayı da tahliye edebilmek istiyoruz. O yüzden bakanlığa diyoruz ki, ilçe belediyelerine gelin bunu beraber yapalım. Çünkü bizim yüksek riskli, çok yüksek riskli yapılarda aslında yaşamı bir an evvel tahliye etmemiz lazım. Bina her an kendi kendine de yıkılabilir. Yani öyle binalar var ki dayanım gücü kalmamış, beton dayanımı oldukça düşmüş,........
© Bianet
