menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gültan Kışanak: Barış yolunda yürümeyelim de ne yapalım?

13 16
23.06.2025

Barış İçin Toplum Girişimi, “Barışın Yolunu Açmak” başlığıyla bir konferans düzenleyerek kalıcı barış ve gerçek demokrasi için yapılması gerekenleri tartışmaya açtı. Konferans çeşitli kesimlerden siyasetçi, hukukçu, aydın, gazeteci ve insan hakları savunucusunu bir araya getirdi.

İstanbul'da Eyüp Kültür Merkezi’nde gerçekleşen konferansın açılış konuşmasını eski AİHM yargıcı Rıza Türmen yaptı. Barışın sadece silahların bırakılmasıyla değil, savaşa yol açan nedenlerin ortadan kaldırılmasıyla sağlanabileceğinin altını çizen Türmen, “Bugün CHP'nin sadece desteklemesi yetmez, bu sürece önderlik etmeli. Çözüme ilişkin somut bir plan ortaya koymalı" çağrısı yaptı.

Türmen, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un komisyon önerisine ilişkin üç eleştiri sundu:

“Birinci eleştirim komisyona katılım konusunda Meclis’teki partilerin dağılımı oranında bir katılım öneriyor. Bu iktidar partisinin burada ağırlığının olmasına neden olacak. Oysa her partiden eşit oranda katılım olması gerekir. İkinci eleştirim karar alma aşamasına. Salt çoğunlukla karar verilmesi öneriliyor nitelikli çoğunlukla kararların alınması gerekiyor. Üçüncü eleştirim, topluma kapalı biçimde kurulması. STK’lere açık bir komisyon olmalı toplumu sürece dahil etmek istiyorsak bu öncelik olmalı. Bunlar yapılmazsa komisyon iktidarın Meclis’te oynadığı oyundan ibaret kalır.”

Sadece silah bırakmaya odaklanılmasını hatalı bir yaklaşım olarak değerlendiren Türmen, "Kurumsallaşmış ‘güvenlik yapısının’ önüne geçmediğimiz sürece, soruna eşit yurttaşlık şeklinde bakmadığımız sürece yapılan tüm girişimler başarısız olur. Bu da büyük bir zihniyet değişimi demek. Kürt sorunu Kürtlerden ibaret değildir. Ülkedeki tüm yurttaşların, devletin demokratikleşmesi, çok kimlikli bir toplumsal yaşamın kurallarını belirlemesiyle ancak çözülür Kürt sorunu. Çoğulcu demokrasiyle Kürt sorunu çözülür. Bu nedenle sorun; sadece Kürtler ve devlet arasında bir sorun değil, tüm ülkeyi ilgilendiren bir sorun. Dolayısıyla çözüm ortak yaşam iradesiyle ortaya çıkar. Bunun için ortak bir çözüm dili bulmalıyız" dedi.

Açılış konuşmasının ardından liderlerden gelen mesajlar okundu.

DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, CHP lideri Özgür Özel, CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu, Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, konferansa yazılı mesaj gönderdi.

Liderlerin mesajlarının ardından ilk oturuma geçildi. "Kürt sorununda çözümün neresindeyiz?" başlıklı oturumun moderatörlüğünü siyasetçi Fatma Bostan Ünsal yürüttü. İlk konuşmayı Kafkas Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu üyesi Ayça Atçı yaptı.

Ardından söz alan 22. Dönem TBMM Başkanı ve Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, sözlerine 3 Mayıs'ta hayatını kaybeden TBMM Grup Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'i anarak başladı.

Arınç, sürece dair özetle şu değerlendirmelerde bulundu:

"Süreç Bahçeli’nin Ekim ayındaki konuşmasıyla başladı. Ben böyle bir konuşmayı bu kişi nasıl yapar diye şaşırdım. Çünkü çalışmadığımız yerden geldi. Biz Bahçeli’yi farklı hatırlıyoruz, biliyoruz. Ama ben geçmiş sürecinin de içinde bulunan bir insan olarak, bu sözün arkasında ne var diye araştırdım. Düşündüm ki ya bir af çıkacak ya umut hakkını reel hale getirecekler. Öyle çıkmadı. Ben bu cümleyi doğru mu duydum diyorum, ‘doğru duydun’ diyorlar. Zannedildi ki Bahçeli........

© Bianet