PKK’nin silah bırakması ve kendini feshetme kararının ardından “Barış ve Demokratik Toplum”un inşası için adım atılması yönündeki çağrılar sürüyor. Bu sürece bir destek de yıllardır verdiği adalet mücadelesiyle tanınan Emine Şenyaşar’dan geldi.

Eşiyle iki oğlunu toprağa veren, bir oğlu ise altı buçuk yıl cezaevinde kalan anne Şenyaşar, “Tüm acılarımızı gömüp barışmaya hazırız” dedi. “Barış sürecine inanmak istiyorum” diyen Şenyaşar, sürece dair beklentilerini bianet’e anlattı.

Bugüne kadar iktidar tarafından gözle görülür somut bir adım atılmamış olmasından dolayı kaygılı olduğunu dile getiren Emine Şenyaşar, verilen sözleri hatırlattı. Bölgedeki barışa destek vermek adına Yıldız ailesiyle sağlanan uzlaşmaya değinen Şenyaşar, asker ailelerine de şu çağrıda bulundu:

“Biz Kürt anneleri olarak büyük acılar çektik, ciğerlerimizi kaybettik, yüzüne bakmaya kıyamadığımız evlatlarımızı toprağa verdik. Her şeye rağmen, bundan sonra hiçbir anne evlatları için ağlamasın diye en ön safta durup barış istiyoruz. Asker annelerine de aynı çağrıyı yapıyoruz. Gelin, kol kola girelim ve bu savaşı durduralım.”

Ailelerinden üç ferdin hayatını kaybettiğini, ancak hiçbir zaman “İntikam istiyoruz” demediklerini vurgulayan DEM Parti Urfa Milletvekili Ferit Şenyaşar da onurlu bir barışa hazır olduklarını belirtti.

“Barışı en çok anneler için istiyoruz” diyen Ferit Şenyaşar, şöyle devam etti:

“Barış Anneleri her zaman ‘Ne Kürt annelerinin yüreği yansın ne de asker anneleri ağlasın’ diyor. Aynı duyarlılığı asker annelerinin de göstermesi gerekir. Savaş, savaşmayana güzel. Lüks evlerinde oturup askerlerin kanı üzerinden siyasi rant devşirmek, en hafif tabiriyle ahlaksızlıktır.”

Daha önce yaşanan barış süreçlerine de değinen Şenyaşar, şunları söyledi:

“Toplumsal barışa dair devlet tarafından toplumu sürece ikna edecek somut bir adım atılmasa da bizler umudumuzu koruyoruz. Barışı bozan taraf olmayacağız. Annelere söz verdik, bu coğrafyaya mutlaka barışı getireceğiz. Önceki süreçleri başlatan yine dönemin iktidarıydı. Bu sürecin farkı, muhatabının doğrudan devlet olması. 1 Ekim’de fiilen başlatılan bu sürecin barışla sonuçlanması için elimizi değil, bedenimizi taşın altına koymuş durumdayız.”

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla örgütün kendini feshetmesinin önemli bir adım olduğunu belirten Ferit Şenyaşar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dünya tarihindeki benzer durumlarda silah bırakma genellikle son aşamada gelir. Ancak bizim ülkemizde barışın ilk şartı olarak örgütün silah bırakması ve kendini feshetmesi istendi. Kürt halk önderi Öcalan, barış konusundaki ısrarını ve samimiyetini ortaya koyarak örgütüne çağrıda bulundu. Bu savaşın ve çatışmanın sona ermesi konusunda samimi olduğunu tüm dünyaya ilan etti. Öcalan’ın bu adımı, Türkiye’nin askeri operasyon yapma gerekçesini de elinden almıştır.”

Ferit Şenyaşar, barışı yalnızca Kürtler için değil, tüm halklar için istediklerini belirterek Meclis’e de çağrıda bulundu:

“Barışa dair ön şartlarımız olmasa da, demokratik bir yönetim talebimiz var ve adaletle ilgili sorumlulukların yerine getirilmesini istiyoruz. Hayırlı işlerde acele edilmelidir. Bu süreçte en büyük sorumluluk Meclis’e düşüyor. Bu sürecin yönetimi, hangi makamda olursa olsun, tek bir kişiye ya da tek bir partiye bırakılmamalıdır. Meclis’te temsiliyeti bulunan hiçbir parti bu sürece karşı değil. Daha önce partimizin önerdiği ve son olarak Sayın Bahçeli’nin dile getirdiği komisyon kurma teklifi, yeni seçilecek Meclis Başkanı’nın ilk görevi olmalıdır.”

Urfa’nın Suruç ilçesinde, 14 Haziran 2018’de seçim kampanyası kapsamında çarşı esnafını ziyaret eden eski AKP milletvekili İbrahim Halil........

© Bianet