Kürt militanlar silahlarını yakarak Türkiye'yle barışa adım atıyor
Kürt militanlar, Türk devletine karşı kırk yıldır sürdürdükleri isyanı sona erdirmek üzere tasarlanan barış sürecinde sözlerinde durarak silahlarını bırakmaya başladı.
Kuzey Irak'ın dağlık Kandil bölgesinde bir mağaranın dışında gerçekleşen tören, Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) mayısta hapisteki lideri Abdullah Öcalan'ın fesih çağrısı sonrasında silahlı mücadeleyi bırakacağına ilişkin ilk gözle görülür adım oldu.
Bu tören, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 40.000'i aşkın can kaybına ve Türkiye ekonomisine yüz milyarlarca dolara mal olan çatışmayı sona erdirme girişiminde dramatik bir an oluşturuyordu.
Türkiye, AB ve ABD tarafından "terör örgütü" olarak nitelendirilmiş olan grup, başlangıçta bağımsız bir Kürt yurdu için mücadele etmiş, ancak daha sonra taleplerini Türkiye'deki 17 milyon Kürt için daha geniş kültürel ve siyasi özerkliğe indirgemişti.
Türkiye Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bir televizyon röportajında barış sürecini "terörsüz Türkiye"ye doğru bir adım olarak niteleyerek, çatışmayı "40 yılı aşkın süredir ülkemizin kalkınması ve ilerlemesi önündeki en büyük engel" olarak niteledi.
Orta Doğu'nun en uzun süren isyanlarından birinin sona ermesi, özellikle ABD destekli PKK bağlantılı Kürt güçlerinin geçen yıl Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından geçici hükümetin güvenlik güçleriyle entegrasyon müzakereleri yürüttüğü Suriye'de bölgesel etkilere yol açacaktır.
Ancak süreç risklerle dolu ve Erdoğan'ın Kürtlerin ana dillerinde eğitim türünden daha geniş hak taleplerini kabul edip etmemesinden etkilenmeye açık. Bu süreç, Erdoğan'ın en büyük siyasi rakibi olan İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun martta tutuklanması sonrasında Türkiye'de yaşanan demokratik gerileme dönemiyle çakışıyor.
Törende okunan açıklamada, PKK, barış sürecinin başarısı için iyi niyetli ve kararlı bir adım olarak silahlarını "kendi iradesiyle imha e[ttiğini]" ve artık haklar için "demokratik, siyasal ve hukuksal yöntemlerle" mücadele edece[ğini]" dile getirdi.
PKK ayrıca Türkiye'yi hukuk reformları yapmaya ve “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma” suçlamasıyla müebbet ağır hapis cezasına çarptırılan Öcalan'ın cezaevinden serbest bırakılmasını sağlamaya çağırdı.
Türkiye televizyonunun olayla ilgili olarak verdiği görüntülerde, PKK'nin alameti farikası olan bol üniformalı 30 erkek ve kadından oluşan bir grup, Rusya ve Amerika yapımı olduğu anlaşılan tüfekleri ve bir bombaatarı büyük bir hazneye yerleştirdikten sonra ateşe verdi. Olayın günün erken saatlerinde gerçekleştiği bildirildi.
Gazetecilere gönderilen bir açıklamaya göre, adının açıklanmaması koşuluyla konuşan üst düzey bir Türk yetkili, Cuma günkü olayı "geri döndürülemez bir dönüm noktası" olarak niteledi. Başka yetkililer de, PKK'nin bu yıl sonuna kadar tamamen silahsızlanmasının beklendiğini söyledi.
Erdoğan'ın PKK ile barış yönündeki son girişimi, 2015'teki karşılıklı suçlamalar arasında başarısızlığa uğramış ve bu durum, çatışmanın en ölümcül döneminin kapısını açmış ve hükümetin yasal Kürt siyasi hareketine yönelik baskısını başlatmıştı.
PKK militanlarının çoğu, on yıl önce gerçekleşen geniş çaplı Türk askeri harekâtından bu yana Irak'ın Kürt yönetimindeki [Kandil] bölgesinde........
© Bianet
