menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Geçmişten bugüne yaklaşan sıcak gerçek

22 1
12.08.2025

Gökyüzünün maviliğinde; okyanusların serinliğinde, kutupların beyaz sessizliğinde huzur bulduğumuz bir gezegen olan dünyamız hepimizin göz bebeği ve yaşadığı gezegen. Oysa bu durum gezegenimizin tarihi incelendiğinde oldukça yenidir. Bilim insanlarının derin kazılarını takip ettiğimizde, binlerce sıcaklık verisini bir araya getirdiğimizde; hepsi bize geçmişte iklimin çok farklı olduğunu ve gelecekte çok farklı olabileceğini gösteriyor.

Dünya’nın 4,5 milyar yıllık tarihine bakınca, iklimin iki ucu olan “greenhouse” (sera) ve “ice age” (buzlu) dönemleri arasında sürekli salındığını görürüz. Gezegenimiz, yüzey sıcaklıkları 11 °C ile 36 °C arasında değişerek dramatik inişler ve çıkışlar yaşarken; bunlar yalnızca iklim sistemimizin gücünü değil, yaşamın dayanıklılığını da bize bir nevi göstermiş oluyor. Bugüne baktığımızda ise Dünyamız şu anda bir mini “ice age” evresinde; ancak insanlık gerçekleşen sera gazı salımı ile bu stabil dönemi tehdit ediyor. Aslında, doğal süreçler takip edilse, 50 bin yıl sonra tekrar bir buzul dönemi başlayabilirdi. Şimdilerde ise insan etkisi, bizi tam tersi bir senaryoya yönlendiriyor

2024, kayıtlara geçen en sıcak yıl oldu; küresel ortalama sıcaklık, sanayi öncesi döneme kıyasla 1,6 °C’lik bir artış gösterdi. Bu, Paris Anlaşması’nın kritik 1,5 °C hedefini ilk kez altı çizilerek aşan bir yıl oldu. 2025 Temmuz’u da abartısız olarak, “tarihin en sıcak üçüncü temmuzu” olarak kayıtlara geçti; 12 aylık ortalama ise 1,53 °C ile hâlen bu kritik sınır üzerinde. Bu rakamlar tek kelimeyle çığır açıcı: Sera gazları atmosferde tavan yaparken, gezegen alarm veriyor. Özellikle ülkemizde temmuz ayı sıcaklıkları yeni bir rekor kırdı.

Arktik bölgesi, küresel ortalamanın katbekat üstünde........

© Aydınlık