Pınar Kür ve ‘Asılacak Kadın’
Üç gün önce 82 yaşındayken aramızdan ayrılan yazar Pınar Kür, Türk edebiyatının kendi yatağında usul usul akan ırmaklarından biriydi. Öykü ve romanlarında öncelikle bireyin topluma, aileye ve düzene yabancılaşması ekseninde Türkiye’nin ruh halini yansıtan ve kadın sorununa eğilen Kür, “Yarın Yarın”dan “Bir Cinayet Romanı”na, “Sonuncu Sonbahar”dan “Bir Deli Ağaç”a açılan yelpazedeki eserleriyle edebiyat tarihimizde özgün bir yer edinmişti. Yazarın en bilinen ve yankı yaratan romanı ise hiç kuşku yok ki “Asılacak Kadın”dı.
Kür’ün bir gazete haberinden hareketle kaleme aldığı, ilk baskısı 1979’da Bilgi Yayınevi’nce gerçekleştirilen romanı “Asılacak Kadın”, 1983’te Yazko, 1984’te ise Can Yayınları eliyle hiçbir sorun yaşamadan okura sunulur. Ama sonra ne olursa olur, halkın ar ve haya duygularını incittiği gerekçesiyle 1985’te hakkında toplatma kararı verilir. Yasak kaldırılana kadar üç yıl boyunca yargılanmış bir romandır bu. Gerçekte işlemediği suç nedeniyle idam edilen bir kadının öyküsünü anlatan roman, zerrece müstehcenlik barındırmamasına rağmen üzerine atılı suç nedeniyle yasaklanmış ve yargılanmıştır.
İddiaya göre, büyük bir yalıda yaşayan paşa torunu yaşlı bir adam olan Hüsrev Ebruzade, bir süre önce nikâhına aldığı genç evlatlığı-hizmetçisi ve onun lise öğrencisi........
© Aydınlık
