100. yılında ‘Altına Hücum’
Yaz mevsiminde hafifleyen gösterim trafiğinde küçük sürprizler de olmuyor değil. Çağan Irmak’ın “Issız Adam”ının (2008) yanında Ron Howard imzalı “Melekler ve Şeytanlar” (2009) ile Charles Chaplin klasiği “Altına Hücum” (1925) yıllar sonra tekrar büyük perdede ticari gösterime çıktılar. Eski filmlerin tekrar dolaşıma sokulması Sinematek özleminin bir yansıması mı bilinmez ama “Altına Hücum” gibi sinema tarihinde derin izler bırakmış bir filmin yapımından 100 yıl sonra ilk haftasında yalnızca 266 biletli seyirciye seslenmesi pek parlak bir manzara çıkarmıyor karşımıza. Tamam, bu filmi internet ortamında tek kuruş ödemeden izlemek artık çok kolay ama sinemaseverlik biraz da sinema salonu ve beyazperde demek.
“Altına Hücum” (The Gold Rush) hiç eskimemiş, değerini aynen korumayı başarmış bir filmdir. ABD’de sosyalizm arayışları içinde bir sanatçı olmanın tüm etkisini yaşayan ve sonunda ülkeden ayrılmak zorunda kalan, tanık olduğu her şeyi sinemasına yansıtan Chaplin, trajedi ile komedinin enfes bir buluşmasını gerçekleştirir. Film Amerikan tarihinin çok ilginç bir dönemine ışık tutarken alabildiğine eleştirel yaklaşım sergiler. Binlerce insanı Amerika’nın kuzeyine, Alaska’ya........
© Aydınlık
