Ormanlar koruyucusuz bırakılamaz
Bakımı yapılmayan elektrik hatları, anız yakmak, sigara atmak, mangal, kundaklama…
Nedeni ne olursa olsun, orman yangınlarının yüzde 90’ı insan kaynaklı.
Bugün gazetelerde Yeşil Vatan Savaşçılarına övgüler yer alıyor.
Gerçekten hepsiyle gurur duyuyoruz, şehitlerimizi saygıyla anıyoruz.
İşin uçak, ekipman, teknoloji noktasında yaşanan tartışmaları da seyrediyoruz. Bunlar elbette önemli ama temeli gözden kaçırıyoruz: İnsan.
Afetlerin bir kısmı insan temelli ise de, afetleri önlemede de yine en önemli unsur insan kaynağı.
İnsan unsuru yoksa teknoloji de yetersiz kalıyor.
Özelleştirme sistemi, en önce insan kaynağını hedef alıyor.
Hem devletin hem belediyelerin etkin müdahale gücünü düşürüyor.
Geçmişte orman yangınlarını önleme açısından ilk kuvvet orman köylüsü olurdu. Anayasa’nın 170. maddesinde olduğu gibi devlet ve köylü işbirliği içinde çalışırdı. Devlet, orman köylüsüne destek verirdi, ormanları da en iyi onu yakından tanıyan korurdu.
2000’lerin başından itibaren bu sistem aşındı.
1980'de Türkiye'nin nüfusu 44 milyondu, 12 milyonu orman köylüsüydü.
Türkiye'nin nüfusu 85 milyonken, 7 milyonu orman köylüsüydü.
Köylüye teşvik bitince orman köylüsü göç etmek zorunda kaldı.
Ayrıca Orman Genel Müdürlüğündeki istihdamlar da yetersiz.
Sayıştay’ın raporuna göre Orman Genel Müdürlüğü merkez ve taşra birimlerinde özel bütçede 31.12.2023 tarihi itibariyle 12.844 memur, 44 sözleşmeli personel, 11.408 sürekli işçi olmak üzere toplam 24.296 personel istihdam edilmektedir.
Öz Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan, 15 bin ilave istihdam sağlanmasını istedi.
O da şunları söylüyor: “Orman Genel Müdürlüğünün yaklaşık 14 bin işçisi var. Bu işçilerin yaklaşık 5 bini şoförlük yapıyor. Geriye 9 bin işçi kalıyor. Son bir aylık yangınlarda 5 bin işçi aktif olarak yangınlara müdahale ediyor. Kalanı geri hizmetlerde çalışıyor. Ormanlarımız söz konusu olduğunda maliyet hesabı yapılmamalı. Bugüne kadar 143 şehit vermiş orman işçilerinin vergi kesintileriyle birlikte bugün aldıkları maaş 37 bin lira. Öz Orman-İş olarak talebimiz net, işçilerin mali ve sosyal haklarının iyileştirilmesini bekliyoruz.”
Her yangından sonra “Ormanları insan kapatmaktan” bahsediyoruz.
Elbette işi olmayanın, şirketlerin, piknikçinin yazın ormanda işi olmamalı.
Ama esas görev, ormanları insanlaştırmakta, orman köylülüğünün ve orman işçilerinin sayısını artırmaktan geçiyor.
Yeşil Vatan’ın koruyucuları güçlendirilmelidir.
İZMİR Valisi Süleyman Elban, resmen açıkladı.
Çeşme yangını... Ödemiş yangını... Seferihisar yangını... Foça yangını... Aliağa yangını...
Hepsinin........
© Aydınlık
