MEDYANIN HALLERİ... Yeni Sykes-Picot’u önlemenin ilk yolu: İncirlik ve Kürecik’e el koymak
Dün İslam İşbirliği Teşkilatı toplandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konseyi 51. Oturumu'na katıldı ve bir konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı şunları söyledi:
“İran'ın, İsrail'in bu devlet terörü karşısında nefsi müdafaa çerçevesinde halkını savunmak amacıyla aldığı tedbirler gayet doğal, meşru, hukukidir. İsrail'in terör saldırılarında, bombardıman ve suikastlarında vefat eden İranlı kardeşlerimiz için ülkem ve milletim adına taziyelerimi sunuyorum. Binlerce yıllık tarihiyle, zorluklar karşısında sergilediği dayanışmayla ve güçlü devlet tecrübesiyle İran halkının inşallah bugünleri de atlatacağından hiçbir şüphe duymuyoruz.
Türkiye olarak bölgemizde sınırları kanla çizilecek yeni bir Sykes-Picot düzeninin kurulmasına izin vermeyeceğimizi burada önemle vurguluyorum.”
Türk basınının büyük kısmı, Cumhurbaşkanı’nın bu açıklamasını manşetini taşıdı. Kimi “Yeni Sykes-Picot’lara izin vermeyeceğiz” dedi kimi “Yeni sınırlar çizdirmeyeceğiz”, “Sınırları kanla çizdirmeyiz” başlıkları attı kimi de “İslam dünyası birlik olmalı” vurgusunu öne çıkardı.
Sabah gazetesinden Mahmut Övür, “Sanıyorum ilk kez Doğu ‘bıçak kemiğe dayandı’ noktasında.” diyor.
Bıçak kemiğe dayandıysa ne yapmak gerekiyor?
Yeni Sykes-Picot’a nasıl izin vermeyeceğiz, nasıl sınırlar çizdirmeyeceğiz? On yıllar boyunca Irak’a, Suriye’ye, Filistin’e, Lübnan’a, İran’a saldırdılar. Hepsinde kınadık, uluslararası toplumu göreve çağırdık. Hiçbiri sonucu değiştirmedi. Tehdit Türkiye’nin kapısına dayandı.
Cumhurbaşkanı aynı zamanda Başkomutan. Muhalefet parti liderlerine başkomutan olarak sesleniyordu.
Lafla gemi yürümez.
Yeni Sykes-Picot istemiyorsak, önce Türkiye’nin içindeki şer yuvalarını kapatmamız lazım.
İncirlik Üssü’ne ve........© Aydınlık
