MEDYANIN HALLERİ... Türkiye gazetesinden ‘Tehliryan’ kurşunu
Meclis’te Talât Paşa tartışması başladı. DEM Partili vekiller, “katil” diye saldırdı.
Talât Paşa kimin gözünde katil? Batılı emperyalistlerin ve onun Türkiye’deki şubelerinin gözünde.
Bugün beşinci kol faaliyetlerinden biri de, Türk milletinin tarihinin karalanması. Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilcisi Karen Fogg, 2000’lerde “Türk gençliğini millî kimliğinden koparın” diyordu.
Emperyalistlerin, ABD ve AB’nin stratejik hedefi, Türk tarihinin hakkından gelmekti.
Bunun için e-postalar atıyordu. Türkiye’deki foncu aydınlara görev biçiyordu. Vatan Partisi ve Aydınlık bu gerçeği ortaya çıkardı.
“Türk gençliğini millî kimliğinden koparmak ve Türk tarihinin hakkından gelmek” çabası bitmiş değil. Maalesef Türk basınında bu görevi gönüllü edinmiş kimseler var. Ve dikkat edin hedef aldıkları tarih aynı: Türkiye’nin millî devlete giden süreci. Bunların Tanzimatçı padişahlarla, aydınlarla işi yok. Türkiye’yi Düyûn-ı Umûmiye kapısına kilitleyenlerle işi yok. Osmanlı İmparatorluğu'nun 1.592.806 km² toprak kaybı ile en çok toprak kaybeden padişahına taparlar ama millî ekonomi kurup dağılmanın eşiğindeki bir imparatorluğun onlarca yıl ömrünü uzatanlara söz söylerler.
Türkiye gazetesinde Ekrem Buğra Ekinci, “İttihat Terakki’nin gerçek yüzü: İmparatorluk mezarcıları” diye bir yazı yazdı. Gazete yönetimi pek beğenmiş bu yazıyı ki, önemli görüp sürmanşetinden vermiş. Şöyle diyor: “Talat ve arkadaşlarının çoğu Mason idi. İttihat ve Terakki, kozmopolit bir topluluk; iktidar hırsıyla yanıp tutuşan hayalperest bir güruhtu. Memleketi Alman müstemlekesi haline getirdiler. Ülkeyi parçalayıp milleti felâkete sürüklediler.”
Bunları söyleyen Ekinci’nin geçmiş yazıları da çarpıcı. Medine müdafasının kahramanı Fahrettin Paşa’yı da çok kez suçlamıştı. Fahrettin Paşa’yı suçladığı belgelerin sahte olduğunu Murat Bardakçı açıklamıştı. Hâlâ kendi sitesinde vardır. 23 Mart 2008 tarihli “Çanakkale geçilseydi” yazısında şöyle diyor: “Çanakkale 1918’de değil, 1915’te geçilseydi, harb uzamazdı. Hükümet, münferid sulh istemek zorunda kalır; müttefikler de kendisine harb suçlusu muamelesi yapmazdı. Rusya’da Bolşevik ihtilâli olmaz; Osmanlı Devleti yıkılmazdı. Ancak Cumhuriyete giden yol kurulamaz; Mustafa Kemal gibi büyük bir lider ortaya........© Aydınlık
