PKK’lı bir grup dün Süleymaniye’de silah bıraktı.
Şimdi sırada atılması gereken önemli adımlar var.
Ama en başta “Terörsüz Türkiye” söylemini “Devletle ve milletle bütünleşme” stratejisine çevirmek gerekliliği kendini gösteriyor.
Silah bırakmayı dış cephede istemeyen kuvvetler var: Başta ABD ve İsrail.
Her dış cephenin bir de iç cephesi var.
Türkiye’de silah bırakma sürecine karşı çıkan birbirleriyle zıt görünse de aslında Gladyo’nun birleştirdiği iki kesim var: Sahte sol ve Sahte milliyetçiler.

TİYATRO DEDİLER

Sahte milliyetçilerde başı Zafer Partisi ve İYİ Parti çekiyor.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, dün katıldığı bir yayında, “PKK'nın silah bıraktığı açıklaması ve mangal partisi ile 5 dolarlık 30 silah yakılması Türk Milleti'ne yönelik bir algı operasyonundan ibarettir. Elindeki silahları ve bu silahları kullanmayı bilen örgüt mensubu teröristleri PYD, PCK, PJAK'a kaydıran PKK'nın silah bıraktığına inanmak tarihi bir hatadır.” ifadelerini kullandı.
İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu dayine dün şunları söyledi: “Sembolik bir tören miymiş, 30 kişi miymiş, ayakkabı numaralarını da biliyorlar mıymış bir de ona baksınlar. Bunlar Türk milletine hakaret anlamı içeren işlerdir. Bütün bu işlerin böylesine ciddiyetsiz bir biçimde yapılmış olması aslında devletimizin düşürüldüğü hali ifade ediyor. Şu anda büyük bir beklentiye soktular toplumu.” Bu kesimler daha önce Özgür Özel’e yapılan bir saldırıdan sonra CHP ile birlikte “Katiller aramızda” sloganıyla bir kampanya da yürüttü. Özgür Özel'e atılan yumruk aslında Türkiye'de bir af ihtimaline karşı yani PKK mensuplarının, silah bırakanların affedilmesi ihtimaline karşı bir kamuoyu yaratılmaya çalışıldı.

ÖCALAN DAHİ UYARDI

Silah bırakma çağrısını baltalamaya çalışan bir kesim de sahte sol oldu. DEM Parti’nin içinde bulunan bir kesim de, çeşitli bahaneler ortaya sürerek süreci baltalamaya çalıştı. Özellikle hukuki düzenlemeler ve anayasa değişikliği ile sürece darbe vurma girişimleri oldu.
Bazı sahte sol........

© Aydınlık