Bol keseden dil hurafesi atmak
Bu ara Atatürk’e hakaret ve Dil Devrimine saldırı yaygınlaştı.
14 Temmuz’da Yeni Şafak’tan Ömer Türker’in “Türkçenin yağmalanması” başlıklı yazısına aynı gün “Dil Devrimini savunmadan Türkçeyi savunamazsınız” yanıtını vermiştik. Tekrar düşmeyeceğiz, dileyen okurumuz bu yazımıza bakabilir.
Bugün de Hürriyet gazetesi yazarı Fuat Bol, “Güzel Türkçemizi kuşa çevirdiler” diye bir yazı kaleme aldı.
Şöyle diyor Bol: “Yine eski düşünürler, insanı konuşan hayvan diye tarif ederlerdi, sözde dil devrimcileri konuşmamızı engelleyerek bizleri hayvan derecesine indirmek istiyor.”
“Alfabemizi değiştirirken ilk düğmeyi yanlış ilikledik ve o günden beri, dilde hemen her şey yanlış gitti. Eski alfabeyi (elifba) kullanırken, ‘lügat’ diye bir ders okutulurdu. Bu derste öğrenciler, kelimelerin hangi dilde olduklarını, yapılarını, yani etimolojisini, ne olduklarını (isim, sıfat, fiil, edat vb.) köken ve türeyişlerini, telaffuzlarını öğrenirlerdi. (…)”
“Bu yetmemiş gibi, dili tabii seyrine bırakmadık; kasapları beyin ameliyatına soktuk, dilde uydurukçuluk peşine düştük ve dili, büsbütün çığırından çıkardık. TDK, kurulduğu günden beri dilimizle kedinin fareyle oynaması gibi oynadı.”
“Gün geldi şapka işaretini koydu, gün geldi kaldırdı. Şu anki imla kılavuzlarında şapka işareti kullanılmıyor.”
Sayın Bol’un tamamen hatalarla dolu ifadelerine dikkat çekmek gerekiyor. Çünkü açıkça Türk Milletini kandırmaya çalışıyor.
1. Lügat dersi kalktı ne geldi?
Sayın Bol, Lügat dersinin kalkmasını eleştiriyor. Yine çözüm olarak Lügat dersinin geri gelmesini öneriyor. Edebiyat öğretmenliği okumuş biri olarak sayın Bol’un bu söylediklerinin tamamen safsata olduğunu belirtmem gerekiyor. Lügat diye ders yok ama Bol’un bu saydıkları birden çok derste gösteriliyor. Türkiye Türkçesi, Tarihi Türk Lehçeleri, Osmanlıca, Eski Türk Edebiyatı, Yeni Türk Edebiyatı, Halk Edebiyatı… Dil bilgisini de, etimolojiyi de, köken türeyişini de hepsini ayrıntılı bir biçimde öğreniyorsunuz. Bu dersler de bir dönem değil. Kimini 2 yıl kimini 3-4 yıl alıyorsunuz. Lügatinizin hep yanı başınızda olması lazım. Dîvânu Lugâti't-Türk, Kutadgu Bilig gibi eserleri bile orijinal dilinden öğreniyorsunuz. Biz Nogaycaya kadar öğrenmiştik. Sadece Osmanlıca değil, Kiril alfabesini bile okuyabiliyorduk. Sayın Bol keşke bu yazıyı yazmadan önce, bir edebiyat veya Türkçe öğrencisine danışsaydı…
2.Dilde uydurukçuluk mu var?
Dünya hareket halinde, değişiyor ve gelişiyor. Haliyle yeni gelişmeler yaşandıkça yeni kelimeler ortaya çıkıyor. Bu kavramlar dilimize ya yabancı sözcük olarak giriyor ya da TDK’nın Terim Kolu tarafından bazı öneriler ortaya atılıyor. Kullanımda ölçüt yine halk oluyor. Örneğin tren kelimesi dilimize olduğu gibi girmiş. Ama bilgisayar, seçenek, özellik gibi kelimeler sonradan türetilmiş olmasına rağmen halk tarafından kabul edilmiş, sevilmiş.........
© Aydınlık
