Bilimsel sahtekârlık işte böyle yapılıyor
“Bilimsel sahtekarlık bireysel eylemlerin ötesine geçerek organize bir yapıya dönüştü.”
Bu cümle Üsküdar Üniv. Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tayfun Uzbay’a ait.
Ulusal Kanal’da Güneşli Sohbetler Programı’na katılan Uzbay, Northwestern Üniversitesi'nden Reese Richardson'ın PNAS’da yayımlanan ve Science dergisinin de gündemine taşıdığı çalışmaya dikkat çekti.
Richardson, PLoS One gibi saygın hakemli dergilerde bile, editörlerin, taraflı bir hakemlik mekanizması kurduklarını belirtiyor. Bazı editörler, işaret aldıkları yazarların çalışmalarını kolayca yayınlıyor. Uydurma veriler peşinen doğru kabul ediliyor. Hatta 3-4 yazarlı çalışmalar 8-9 yazarlı hale getirilip yazar sıraları bile satılıyor.
Uzbay, sahte yayınların en çok tıp ve sağlık alanında görüldüğünün altını çiziyor: “Biyoloji laboratuvarlarında, özellikle mikroRNA çalışmalarında çok sayıda sahte yayına ulaşıldı. Kanser gibi son derece önemli bir konuda da yanıltıcı ve sahte makalelerin yayımlandığı görülüyor. Stanford Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ioannidis’in aktardığına göre, yılda 80 makale yayımlayan........
© Aydınlık
