menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İsrail’i Suriye’ye siz soktunuz

73 18
30.08.2025

Empati yapamıyoruz veya yapmayı sevmiyoruz. Başkaları yaptığında köpürüyoruz aynısını biz yaptığımızda sittin dereden gerekçe üretmeye çalışıyoruz… Siyasal İslam ve Siyasal dinciler milli kimlikten nefret eder. Bu salt Sünniliğe özgü bir husus değildir. Siyasi-ticari kimlikli İslam’ın, Hristiyanlığın, Yahudiliğin ve de tüm din ve mezheplerin ortak özelliğidir. Ayrıca bu zihniyet milli değil ümmetçidir. Üm ve Ümme, ana ve aynı anadan demektir. Şümul-i yani kapsayıcı değildir. Kendi ümmetini yani sadece kendi anasından olanı kabul eder.

Kabileci, aşiretçi zümreci, tarikatçı bir zihniyet taşır. Ancak siyasal dincilik onda daha geniştir. Onun Türk, Kürt, Arap, Türkmen, Ermeni, Süryani, İsrailli, Amerikalı Avrupalı, Rus veya Çinli olmakla bir sorunu yoktur. Zira her renk ve soydan kimselerle kardeşliği kabul eder. Tek şartı ona benzemesidir yani ayni meşrepten olmaları yeterlidir. Kendisine benzemeyeni dışlar, nefret eder ve ortadan kaldırmak için tüm ilahi ayetleri zihniyetine uygun yorumlar.

Müslüman kardeşliği, Hristiyan kardeşliği, Yahudi kardeşliği kimliğinde kullanılan kardeşlik vurgusu her üç kitapta yer alan ve iman ettiklerini iddia ettikleri Allah’ın emrine de aykırıdır. Zira yüce yaratıcı, “Sizleri halklar ve kavimler olarak yarattık birbirinizle tanış (tanışın kaynaşın) olasınız. En güzel takvimde (tekvin, şekil, insan-i kamil, en güzel ve en mükemmel biçimde olan) yarattık. Her birinize özel bir kimlik, şahsiyet, karakter verdik. Birbirinize hürmet edesiniz. Bana en yakın olanınız en takva (en imanlı, yaratıcıya ve yarattığı insana en hayırlı olan) sahibi olanınızdır” buyurmuştur. Ayrıca biz şu mezhebi şu dini şu tarikatı şuna üstün kıldık ibaresi yer almaz alırsa da müzevirdir (arabozan, değiştiren, iftiracıdır).

Siyasal din, Türkiye’yi ve zihniyetinin iktidar olmadığı her mekanı küfür diyarı olarak telakki eder. Laik ve medeni Türk milleti ve kurucu liderlerimizden haz almazlar. Suriye’de İsrail’in varlığından rahatsızlık duymazlar. Karşısındakini kendisi gibi bilir ecdat sözüne istinaden, kendisi dilsiz ahraz davranır, İsrail’le yataktan çıkmaz, yaptıklarını mubah görür ama “Şii-Alevi” olarak telkin ettikleri Esad, İran, Hizbullah, Yemen’in İsrail ile olan savaşlarını, kavgalarını, rekabet ve çatışmalarını dar mezhepçi anlayışları içinde “tiyatro, paylaşılmış roller, kandırmaca, aslında dostlar ve birbirlerine çalışıyorlar” çerçevesinde sunarlar. Absürt iddialarına sorgusuz sualsiz taraftar buldular ve halen buluyorlar. Esad’ın yıkılmasının bir güzel yanı varsa o da bu münafıkların “Şam’dan sonra Kudüs’ü özgürleştireceğiz. Mazlum Filistinli kardeşlerimizi........

© Aydınlık