menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İslam dünyasının son 50 yılına Afrika’dan bakış

11 1
24.06.2025

1979 yılında dünyanın gözü Washington'daydı. Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat ve İsrail Başbakanı Menahem Begin, ABD Başkanı Jimmy Carter nezaretinde tarihi bir barış anlaşmasına imza attı. 1978’de Nobel Barış Ödülü’nü beraber aldılar. Bu, modern Orta Doğu tarihinin en çarpıcı kırılma noktalarından biriydi. Ancak Batı dünyasının “barış” olarak adlandırdığı bu adım, Arap halklarının önemli bir kısmı için ihanetti.

Enver Sedat, İsrail’i tanıyan ilk Arap lider oldu. Bu hamleyle birlikte 1948'den bu yana süregelen Arap-İsrail davası, bir anda bambaşka bir yöne evrildi. Kudüs, Filistin, Mescid-i Aksa gibi semboller üzerinden şekillenen kolektif İslamcı bilinç, derinden sarsıldı. Sedat, emperyal güçlerle masaya oturmanın ödülünü Batı’dan aldı ama bedelini kendi halkından gördü.

6 Ekim 1981… Enver Sedat, 1973 Yom Kippur Savaşı’nın yıldönümünde Kahire'de yapılan askeri geçit törenini izliyordu. Kalabalığın arasından bir askeri araç yaklaştı. Araçtan çıkan Halid el-İslambuli ve arkadaşları, makineli tüfeklerle Cumhurbaşkanı’na ateş açtı. Sedat oracıkta öldü.

İslambuli’nin mahkemede söylediği şu cümle tarihe geçti:

“Ben Enver Sedat’ı öldürmedim. Ben İsrail’e kapıları açan sistemi öldürdüm.”

İslambuli idam edildi. Ancak mezarı bilinmezliğe terk edilirken İran, onu bir kahraman ilan etti. Tahran’da bir caddeye “Halid el-İslambuli” adı verildi.........

© Aydınlık