Bizi gözetliyorlar
Bir akademisyen büyüğüm ile ara ara kahve sohbetlerimiz olurdu.
Evinde buluşmak ona kolaylık olur, her köşesi kitap dolu olan
evi bana da keyifli gelirdi.
Yine öyle bir gündeyiz,
kapı çaldı ve bir kargo geldi.
Paketini balkonunda açmasını anlamıştım,
toz ve gözle görünmeyen börtü böcek için. Ama adres kısmını itinayla kesmesi ilgimi çekmiş ve sormuştum,
adresin sipariş zincirine girdi nasılsa niye uğraşıyorsun diye.
Verdiği cevap etkileyici idi.
Benim boşverdiğim an, benim en zayıf düştüğüm an demektir diye.
Haklıydı ve anlamıştım ki,
bu da bir disiplin ve kültür idi.
Dün okuduğum bir haber
İnstagram kullanımında
Hindistan, ABD, Brezilya ve Endonezya'dan sonra
58 milyon kullanıcı ile dünya beşincisi ama nüfusa oranla dünya birincisi olduğumuzu yazıyordu.
Şaşırmamak mümkün değil.
Hele hele endişe etmemek hiç mümkün değil.
Çünkü düşünsenize,
hassasiyetlerimiz, yediğimiz içtiğimiz, alışkanlıklarımız, düşüncelerimiz
kısacası her şeyimiz bir şirketin elinde.
Yoldan geçen bir adam bize
senin çocukların mezuniyet fotoğraflarından bana da ver dese
adama kızar hadi oradan deriz.
Ama sosyal medya olunca hiç düşünmeden arka arkaya paylaşıyoruz.
Hem de her şeyimizi.
Nerede ne yiyoruz, çocuklarımız hangi okullara gidiyor, hangi takımı tutuyoruz, hangi görüşe yakınız, kimlerle arkadaşız, kullandığımız kelimeler, cümle yapımız,
hepsi artık birer veri.
Bazılarımız aman canım beni kim ne yapacak ya da
benim gizlim saklım yok diyebilir
ama eğer
sen bir veri olduysan
kolayca........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d