menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türk de benim Kürt de benim

14 28
25.01.2025

Kürt etnik kimliğinden gelen her Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı, Anayasa’nın Türk tanımı içindedir. Türkiye yurttaşlığını benimseyenlerin Türkiye vatandaşı olduğunu belirtmek için ‘Türk’üm’ demesinden doğal ne olabilir?

Tam tersine bu ifade Türklerin ve Kürtlerin ortak vatanlarında birlikte yaşama iradelerine yaptıkları yeri doldurulamaz bir vurgudur.

Yeni başlatılan süreci izliyoruz. İsmini koymakta zorlananlar var. Vatan Partisi ve ondan etkilenen güçler açısından ayrıca hakikatlere bağlı herkes için başlatılan süreç başarısız olan “açılım” sürecinin ikinci bir denemesi. Bunu söylediğimizde kimi dostlarımız aynı şey mi canım diye itiraz ediyor? Bak açılım demiyorlar, “Terörsüz Türkiye” diyorlar diye ekliyor. Oysa durum ortada.

“Kürt açılımı”, “Kürt sorunu”nu ABD patronluğunda PKK ile yol haritaları çizerek ve dahası PKK’nın da katılımıyla yeni Anayasa yaparak sözümona “barışçı” yoldan çözme girişimiydi.

Bugün ortaya yeni paradigma olarak attıkları süreçte bütün bu unsurlar yer almıyor mu? Alıyor.

- Birinci açılımın başladığı koşullarda Kuzey Irak’ta Kukla Devlet pekişmiş ve Irak bölünmüştü. Bugün Suriye’nin bölündüğü koşullardayız.

- Yine Trump’ın iktidara gelmesiyle ABD’den inayet bekleyen bir anlayış var.

- Yine Apo ve PKK ile süreç planlanıyor.

- Yine yeni Anayasa gündemde.

- Yine silahsız çözüm masalları anlatılıyor.

Kürt kim? Kürt ve sorun kelimelerinin birleşiminden oluşan bu tamlama bir kavrama dönüşmüş durumda. Oysa bu kavramın içeriğini herkes farklı dolduruyor. Vatan Partisi açısından mesela bu kavram Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Kürtlerin demokratik haklarının çiğnenmemesi ve Türkiye halkının bir millet olarak kaynaşması sürecinde yapılan hataların son bulmasıydı. Dolayısıyla bizim için “Kürt sorunu” demokratik haklar bakımından çözülmüştür. Bugün “Kürt sorunu” olarak ifade edilen talepler Amerika ve İsrail’in Türkiye’yi bölme talepleridir.

Bunun dışındaki bütün “Kürt sorunu” tanımlamaları Amerikancı çizginin çeperindedir. Yine de bütünlük arz etmezler. AK Parti’de bu kavramı kullananlarla PKK’da kullananlar ve CHP’de kullananlar nihayetinde aynı çizginin farklı kolları olsalar da, kavramda uzlaşamazlar. Aynı kelimelerle konuşurlar ama farklı şeyler isterler.........

© Aydınlık