Amele hemcinslerim, fabrika önlerini boş bırakmayın...
Ekonomik kriz, emek sömürüsünü tekrar gündeme getirdi. İşçi konfederasyonları “gelirde ve vergide adalet” talebiyle Ankara’da büyük bir mitinge hazırlanıyor. Türkiye’nin her bölgesinde kadın ile erkek fabrikalarda grevde… Polonez, Mersen, Rondo Ganahl, Sarar grevlerinde kadınlar ön saflarda. Kadınların grev çadırlarında nöbet tutması birden olmadı!
Zafer Toprak'ın ''Türkiye'de Yeni Hayat'' kitabına göre nisa taifesinin çalışma hayatına atılması II. Meşrutiyet, Jön Türk hareketiyle başlar. 1908, Genç Türk Devrimi’nin benimsediği “hürriyet, müsâvat (eşitlik), adalet, uhuvvet (kardeşlik)” ilkeleri, Osmanlı’da kadın sorununu gündeme getirir. Meşrutiyet’in izleyeceği toplumsal dönüşümleri kapsayan “Yeni Hayat”a göre kadın; süregelen geleneksel yaşam biçimini bırakmalı, dış dünyaya açılmalı, toplumsallaşmalı, özgürlüklerini genişletmelidir. Bunu talep eden Jön Türk hareketinin ileri gelen erkekleridir. Batı’daki feminist akıma benzer yaklaşımla Halide Edip gibi eğitimli kadınların liderliğinde, özellikle kadın hukukunu korumaya yönelik “kadın dernekleri,” kadınların çalışma hayatına girme düşüncesini oluşturur. Hilâl-i Ahmer (Kızılay) Kadınlar Şubesi ise Balkan Savaşları’nda, Birinci Dünya Savaşı’nda cephe gerisinde uzun süredir faaliyettedir.
Erkeklerin cepheye gönderilmesi kadınlara istihdam alanı açar. Osmanlı kadını ticaretten fabrikalara, yol yapımından sokak temizliğine kadar farklı iş kollarında çalışmaya başlar. Beyoğlu’na çıkan erkekler, artık kadın berberlere tıraş olmaktadır. Sabah gazetesi yarı şaka “Erkeklerimiz şimdiden sakallarını kadınların ellerine vermeye başladılar.” diye başlık atar. Resmi daireler de kadın memurlara kapılarını açar. Galata rıhtımı........
© Aydınlık
visit website