İyi niyetli bir yazı
Beşiktaş Divan Kurulu’nu izlerken Hasan Arat’ın Avrupa Olimpiyat Komitesi’nde İcra Komitesi Üyesi olmasının ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi Üyesi olmasının yararlarını gördüm. Her ne kadar kendisi eski bir basketbolcu olsa da; Olimpik sporlara hakimiyeti bu komitelere üyeliğinden geldiğini düşündüm. Ne güzel eskivlerdi onlar, ayaklarını kullanışı harikaydı. Sağdan soldan kroşeler, aparkatlar gelse de; hepsinden kaçtı. Sanki kürsüde Muhammed Ali vardı. Olimpiyat insanı olmak böyle bir şey…
Ne yalan söyleyeyim, bir Türk olarak Krakov’da gerçekleştirilen Üçüncü Avrupa Oyunları’nın açılışında ve kapanışında Hasan Arat’ın başkanlığı ile gurur duymuştum. Kapanış konuşmasını yaparken; bir Türk spor insanının böylesine yetkin olmasıyla gurur duymuştum. Ana ne cevher varmış, Hasan Arat’ın içinde. Örneğin Yunanistan Olimpiyat Komitesi Başkanı çıkıp bir yumruk atmadı ki bu cevheri görelim. Ne garip; elin adamları saygıyla dinliyor Hasan Arat’ı, biz yumruk sallıyoruz. Elin adamı istemez tabii, bir Türk’ün bu kadar başarı ile yumruklardan kaçtığını kanıtlamasını…
Şu Divan Kurulu’nu boks yorumcuları yorumlamalı. Kim kaç puan aldı, kim daha iyiydi? Ama mümkünse TRT’nin boks spikerleri yorumlamasın. Başlarlar “Hepsi İBA yüzünden” demeye; “Zaten son günlerini yaşıyor İBA” demeye… Ya da beklerler IOC ne diyecek bu konu ile ilgili diye.
Divan kurulunda havada sadece yumruklar uçuşmadı. Ne küfürler söylendi, öyle. Bu hafta Karşıyaka’ya küfürlü tezahürat nedeniyle bir maç saha kapatma cezası verdiler. Ben Karşıyaka’nın hiçbir karşılaşmasında böyle sağlam küfürler duymadım. Bir taraftan Divan Başkanı Tevfik Yamantürk küfrediyor, ardından Hasan Arat küfrediyor. Beşiktaş’a üyesiz bir divan kurulu toplantısı cezası verilmeli. Divan Kurulu yapılsın ama içeriye hiçbir Divan Kurulu Üyesi alınmasın. Sandalyeler, kürsüler, özellikle divan kurulunun divanı boş olsun. Benzer........
© Aydınlık
