Eşitsizlik teorileri: Kadınların sosyalizasyon teorisi
Geçen haftalarda başladığım yazı dizisinde “Neden Kadınlar Liderlik ve Yöneticilik Konumlarında Azınlıktadırlar” sorusuna yanıtlar arayarak devam ediyorum. Eğitim yönetiminde ve ayrıca tüm yönetim konumlarında kadınların azınlıkta olmalarının nedenlerini dört ana başlık halinde toplayabiliriz:
1) Açık ve gizli ayrımcılık
2) Kurumsal sınırlamalar
3) Kadınların sosyalizasyon teorisi
4) Erkek kültürünün egemenliği
Kadınların sosyalizasyonu sürecinde edindikleri bazı değer, tutum ve davranışları aşağıda özetlenmiştir:
Otorite:
Kız çocuklar büyürken otorite hep başkasında olan ve onların uyması gereken bir kavram olmuştur. Kız çocuğu anne, baba, öğretmen, ağabey, eş, müdür, bölüm başkanı gibi kişilere boyun eğen, onların söyledikleri yönünde hareket eden, etmeyenlerin beğenilmediği, edenlerin övüldüğü örnekleri görüp yaşayarak büyümüştür.
Ona otorite karşısında güçsüzlük duygusu yaşaması öğretilmiştir. Erkekleri sorumlu, ön planda, kadınları onlara yardımcı olan konumlarda izlemiştir. Bu tarzı içselleştiren kadınlar otoriter rollerde kendilerini iyi ve rahat bulamayabilirler. İzleyecekleri farklı bir örnek de göremeyip her zaman kendi tarzlarını geliştiremeyebilirler.
Bağlılık:
Bağlılık ve dostluk gibi değerler kadınlar hem de erkekler için önemlidir. Ancak, yetişme tarzlarından dolayı kadınlarda bu değerler daha güçlü yaşanabilir. Daha çocuk yaşlarda kızlar birlikte ve arkadaşça oynamayı öğrenirken oğlanlar spora, oyunda kavgaya daha özgürce yaklaşırlar.
Yönetim düzeyinde kadın yöneticiler astlarına dostlukla, bağlılıkla yaklaşırlar. Kendilerini astlarıyla arkadaş gibi görürler. Bu davranışları ise sık sık suistimal edilmelerine yol açar ve aynı bağlılığı, dostluğu astlarında her zaman göremezler.
Onaylanma:
Yine toplumsallaşma sürecinde kız çocukları için onaylanma çok önemlidir. Erkek çocukları daha bağımsız yetiştikleri için yönetim........
© Aydınlık
