menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yazmak, yaşamak ve bir başka dünya için

15 13
25.06.2025

Köşemde genelde baştan sona aynı konu çerçevesinde kalarak yazımı tamamlarım. Ancak bu hafta ülkemiz, bölgemiz ve ötesi oldukça yoğun gündemler içerisinde. Henüz haftanın başındayız. Yapay zekadan, toplum yaşantımıza ve İran’ın tüm insanlığa cesaret veren direnişini içeren fikirlerimi toplum, bilim, siyaset potporisi kıvamında bir yazıyla paylaşıyorum.

Birkaç yıl önce “akıllı telefonlar beynimizi köreltiyor” tartışmalarını hatırlarsınız. Şimdi yepyeni bir tartışmanın eşiğindeyiz. Yapay zekâ destekli sohbet robotları, özellikle GPT’ler ve diğer farklı isimlerle kullanımı yaygınlaşan büyük dil modelleri, öğrenme becerilerimizi yavaş yavaş elimizden mi alıyor?

MIT Media Lab’den gelen yeni bir araştırma, “Your Brain on ChatGPT: Accumulation of Cognitive Debtwhen Using an AI Assistant for Essay Writing Task”, bu soruya oldukça çarpıcı verilerle yaklaşıyor. 206 sayfalık bir araştırma çalışmasından özetle konuyu aktarmaya çalışacağım.

54 üniversite öğrencisi (MIT, Harvard, Wellesley, Tufts, Northeastern üniversitelerinden) dört oturuma yayılan bir deneme yazma deneyine katılıyor. Bir grup sadece ChatGPT kullanıyor, bir diğeri klasik Google araması, üçüncüsü ise hiçbir dijital araç kullanmadan “saf beyin gücüyle” yazıyor. Deney boyunca beyin aktivitesi EEG cihazlarıyla ölçülüyor, yazılar hem öğretmenler hem de bir yapay zekâ hakem tarafından değerlendiriliyor. Sonuçlar düşündürücü.

En çarpıcı bulgulardan biri şu: ChatGPT ile yazı yazanların beyinlerinde bilişsel etkileşim ciddi oranda azalıyor. Beynin dikkat, hafıza ve karar verme bölgeleri daha az çalışıyor. Üstelik katılımcılar yazdıkları yazıya ne kadar "sahip çıktıkları" sorulduğunda, çoğu "bu yazı benim değil" diyor. Kendi yazdığı metni hatırlayamayan bir öğrenci profili karşımıza çıkıyor.

ChatGPT'nin yazı kalitesi yüksek olabilir. Ama bu kaliteye ulaşırken beynin nesi eksiliyor? Hatırlama, analiz etme, argüman kurma, yazı yapısı oluşturma gibi temel akademik beceriler gitgide devre dışı kalıyor. Kısacası, GPT yazıyor; biz sadece düzenliyoruz.

Araştırmada, sadece beyin gücüyle yazı yazanların, hem zihinsel aktiviteleri daha güçlü çıkıyor hem de yazılarına sahiplenmeleri çok daha yüksek. Daha özgün, daha çeşitli ifadelerle yazıyorlar. Hatırlama güçleri de daha kuvvetli.

Peki bu durum neye benziyor? Şöyle düşünün: Hesap makinesi sayesinde dört işlem beceriniz köreldi mi? Muhtemelen evet. Ama artık hayat bu kadar hızlı akarken, hız kazandıran teknolojilere sırt çevirmek mümkün değil. Ancak mesele sadece hız değil. Zihinsel kaslarımızın körelmemesi için arada “elle hesap yapmak”, “kendin düşünmek” şart. Aksi takdirde düşünmenin zahmeti değil, kendisi ortadan kalkar.

Bugün öğrenciler sadece cevap arıyor. Oysa eğitim, cevap bulmak değil soru sormayı öğrenmektir. ChatGPT doğru bir cevabı saniyeler içinde verebilir. Ama doğru soruyu kim soracak?

Eğitimde yapay zekâ araçları kullanılmalı, evet. Ama bu kullanım bir rehavet değil, rehberlik anlayışıyla olmalı. Büyük Dil Modellerini bir baston gibi değil, bir dağ rehberi gibi düşünmeliyiz. Yolumuzu kolaylaştırsın ama yürümeyi biz yapalım.

Çünkü bir şeyi yazmak sadece bir........

© Aydınlık