menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yarısı biten sürecin kalan yarısına dair

71 1
05.03.2025

Abdullah Öcalan’ın PKK’ya yönelik “silah bırakma ve örgütü feshetme” çağrısı, 40 yıllık çatışmanın sona erdirilmesi adına kritik bir eşik olarak değerlendiriliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın MHP lideri Devlet Bahçeli ile kurduğu dengeli ilişki göz önüne alındığında, bu çağrının devlet katında ciddi bir karşılığı olacağı aşikâr. Ancak, sürecin yalnızca bir güvenlik meselesi olarak ele alınması, geçmişte olduğu gibi yeni kırılmalar yaratabilir.

Sırrı Süreyya Önder’in Habertürk’te yaptığı açıklamalar ile Türkiye siyasetinde başlayan yeni sürece dair detaylı bilgilere ilk kez ulaştık. Şeffaflık sözü işin “yüzdeellisi” tamamlandıktan sonra kamuoyu ile paylaşıldı da diyebiliriz. Kalan yüzde ellilik kısım ile ilgili bilgiler ise hala muamma.

Önder’in, “Bu sürecin hiçbir şartı yok” sözleri, barışa yönelik güçlü bir irade beyanı olarak okunabilir. Ancak, geçmiş tecrübeler gösteriyor ki, böylesine büyük dönüşümler yalnızca niyetle değil, sahadaki dinamiklerin nasıl şekillendiğiyle de doğrudan ilgilidir. Neticede olası bir aksilikte “baş üstünde baş, taş üstünde taş” bırakmamaya niyetli bir devlet tehdidi ile ilerliyoruz. Önder, “Bu işin hiçbir şartı yok. Ön şart ya da sonrasında bir şart yok. Bunu bütün şerefimle söylüyorum” diyerek, müzakerelerin doğrudan bir çözüm ekseninde........

© Artı Gerçek