menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Dilin olanaklarını ve olanaksızlıklarını etüt ettim”

28 7
22.02.2025

Üç ayı aşkındır bu köşede ağırladığım yazarların verdikleri cevaplara baktığımda ortak noktalarının dürüstlük olması çok sevindirici. Yazar kendini ve yazdıklarını anlatırken istediği kadar süse, poza düşkün olsun nihayetinde okurun elindeki “ürün” onu yalanlayan ve/veya doğrulayan bir belge olarak durur. Bu hafta ilk kitabı Münzevi Sesler Korosu ( Vacilando Kitap) vesilesiyle Ayşe Nilay Özkan’ı dinledim. Kitabının ismine küçük bir şerh düşsem de yazıyla ilişkisi derinleşerek devam edecek bir yazar olacağı müjdesini de veriyor.

1- Yazdıklarından önce seni tanıyalım, edebiyatla ve yazma deneyimiyle ilişkin hakkında neler söylemek istersin?

Köşenize davet edilmenin beni çok mutlu ettiğini söyleyerek başlamak istiyorum. Öztarihimin derinliklerine baktığımda okumadan önce yazmayla kendimi eğlediğimi söyleyebilirim. Tekne kazıntısı olarak yetişkinlerle dolu ciddi ve renksiz bir evde büyüdüm. Kalem tutabildiğim yaşlarda bulduğum her türlü kâğıda çemberler çizmişim, buna önemli evraklar da dahil. Kalem bulamadığımda ya da kalemler özellikle ortadan kaldırıldığında, çember çizmek yerine bir köşeye sessizce sinerek hayal kurmaya başladım. Okumayı öğrendiğimde daha çok kitap edinip, kitapların açtığı ufukta hayallere daldım. Ergenlikte kimseye okutmadığım yazma denemelerim oldu ama onları yeterince iyi olmadıkları için utanıp yok ettim.

Otuzlu yaşlarımın başında kulağımdaki çınlamalar rahatsız edici boyutlara ulaştı ve işitmemi yavaş yavaş kaybettiğimi öğrendim. Kayba önce direndim, hayatımı hiç değiştirmeyeceğini zannettim ama alışkın olmadığım pek çok zorluk karşıma çıktı. Sonunda durumu kabullendim, yaşadığım sorunların bazılarına kendimce pratik çözümler buldum. Hem işitme kaybının bana yaşattıklarını anlatıp rahatlamak hem de kendi deneyimlerimden belki bir iki kişi faydalanır diyerek bir blog oluşturdum. Anne Carson’un yazdığı gibi,

“her yara kendi ışığını saçar

der cerrahlar

bütün lambalarını........

© Artı Gerçek