menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Selim İleri, kalabalıklar içinde yalnız

50 13
13.01.2025

‘Roman karakterleri mi Selim İleri’ye öykünür, Selim İleri mi yarattığı o karakterleri üstünden atamaz, bir türlü bilemem” diye yazmışım 2007 yılında. Yazarlığının 40. yılı için Handan İnci’nin hazırladığı ‘Şimdi Seni Konuşuyorduk’ adlı kitapta yer alan bu yazıya şöyle devam etmişim: “Bir türlü kendisini anlatamayan, yaşamın haksızlıklarını bir türlü içine sindiremeyen, kendini asla olduğu gibi ifade edemeyen kahramanların yazarı. Çatışmaları buhrana dönüşebilen, yalnızlığa yazgılı ve öfkeli kahramanların….”

‘Kalabalıklar içinde yalnız’ başlıklı bu yazının üstünden yaklaşık yirmi yıl geçti, Selim İleri pek çok başka yeni kitap yazdı ama yalnızlığı da etrafındaki kalabalık da aynı oranda büyüdü. Geçmişe, edebiyata ve kaybedilmiş değerlere bağlılığıyla içinde bulunduğu hüznü çoğaltan Selim İleri, geçen yıllar içinde bozulan sağlığına rağmen çevresindeki insanları da çoğaltmayı sürdürdü. Türk edebiyatının büyük yazarlarından biri olarak saygı ve sevgi gördü. Beklenmedik ölümü karşısında edebiyat ve sanat dünyasının hatta kitaplarla ilgili hemen herkesin kapıldığı üzüntü de bizi bunu gösteriyor. Arkasında bu kadar çok hatıra fotoğrafı, anı ve uzaktan da olsa sevgi-saygı bırakarak göçüp gitmek, pek az yazara nasip olur. Selim İleri, ilk gençlik yıllarından itibaren kurup geliştirdiği, çoğaltarak sürdürdüğü dostluklarına bunun için mi emek vermişti, bilmiyorum. Ama onun bambaşka çevrelerden bu kadar çok insana değebilen istisnai bir kişilik olduğunu söyleyebilirim.

Selim İleri’yi 1990’ların sonunda tanıdığımda, eski ve yaşını başını almış bir yazar olduğunu düşünürdüm. Oysa daha 50’lerinde bile değilmiş… Bende bu izlenimi uyandıran kendi gençliğim ve toyluğum kadar Selim Bey’in geçmişle kurduğu sımsıkı bağlardı. Attila İlhan’la mektuplaşmış, Kemal Tahir’in, Leyla Erbil’in, Behçet Necatigil’in, Vedat Günyol’un evlerine girip çıkmış yakınları olmuş, Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Edip Cansever’den Cüneyt Arkın, Çolpan İlhan’a kadar 1970’lerin ve hatta daha öncesinin büyük isimleriyle dostluklar kurmuş birisiydi Selim İleri… Sadece dostluklar ve rakı sofraları değildi onun büyük ustalarla olan ilişkisi, onların yazdıklarını, şiirlerini romanlarını da çok iyi bilirdi. Türk ve dünya edebiyatına gerçekten hakimdi. Edebiyat, sanat onun içinde tutkuyla yaşadığı bir dünyaydı ve bunları şaşırtıcı bir dikkatle hafızasına kaydettiğini görürdünüz sohbetlerinde. Selim İleri’nin bir dönem TRT 2’de yaptığı programda her hafta bir saate yakın unutulmaz romanlar, öyküler ve filmler arasında neredeyse ezbere yaptığı gezintiyi hayranlıkla takip ederdim. Sohbet ederken mutlaka unutulmuş bir roman, bilmediğiniz bir tartışma ya da........

© Artı Gerçek