Merhaba, bugün sizi Jan Troell’in ustaca yönettiği The Emigrants (Göçmenler) filmiyle, 19. yüzyılın ortasından Amerika’ya uzanan zorlu bir yolculuğun duygusal ve tarihsel derinliğine çıkaracağım.

Småland’ın taşlı tarlaları, kıtlıkla sınanan bir hayat ve kökler… Göçmenler, insanın yurduyla kurduğu karmaşık bağın, yoksulluğun ve inancın iç içe geçtiği bir gerçekliğin hikâyesini anlatıyor. Karl Oskar ve Kristina, aileleriyle birlikte toprağın artık onları doyurmadığı bir coğrafyadan ayrılıp “yeni bir hayat” aramak zorunda kalan binlerce İsveçlinin simgesi. Film, büyük kararların küçük mutfaklarda, kederli sofralarda, kilise kapılarında ve verimsiz tarlalarda alındığını incelikle gösteriyor: göç, bir anda verilen bir karar değil; yıl yıl biriken, taş taş üstüne konan bir zorunluluk.

Jan Troell, anlatıyı devinimi hiç kesmeden geniş bir zamana yayarken kamerayı oyuncuların yüzlerinde, ellerinde ve gündelik işlerde gezdirir. Bu doğal ışık duyarlılığı ve sabırlı kurgu, hikâyeyi “tarih dersi” olmaktan çıkarıp yaşayan bir deneyime dönüştürür. Göçmenler; uzak planlarla doğanın sertliğini, yakın planlarla da insan iradesinin kırılganlığını aynı anda duyurur.

Oyuncu kadrosu filmin kalbini oluşturur. Max von Sydow’un Karl Oskar’ı, sessiz bir kararlılığın beden bulmuş hâli: emek, onur ve inat. Liv Ullmann’ın Kristina’sı ise filmin vicdanı: inancı ve kuşkuyu, korkuyu ve gözü karalığı bir arada taşıyan bir anne. Eddie Axberg, Allan Edwall, Monica Zetterlund ve Pierre Lindstedt gibi isimler de göçmen topluluğun her bir yüzüne ayrı bir........

© Anayurt