Trump'ın Ortadoğu turu: Kazananlar ve kaybedenler
O günlerde de bir Ortadoğu Barış Planından bahsediliyor, uçuk kaçık fikirler ortaya atılıyordu. Bugünlerde de başkan Körfez’i turlarken Ortadoğu özel temsilcisi Witkoff, Witkoff planı denilen bir çözüm önerisi ile Gazze savaşını sonlandırmaya çalışıyor. Ama 2017’de Arap Baharı sonrası bölgede bozulan denge bir tür normalleşme kutuplaşması ve Filistin davası ile Müslüman Kardeşlerin silinmesi üzerinden toparlanmaya çalışılırken, böylelikle de meşhur Katar krizi tetiklenip Körfez ikiye bölünürken, bölünmenin ortasına da İsrail yerleştirilirken bugün durum çok farklı. İsrail yanlısı olduğu düşünülen ve bu konuda da farklı bir açıklamayı ağzından duymadığımız bir başkanın kazananlar ve kaybedenler listesinin bugün bu kadar değişmiş olması aslında 2017’den itibaren birbirinden farklı şekilde direnen unsurların da bir başarısı.
ABD’nin kazançları
Kazananlar listesinin başında elbette Trump ve ABD geliyor. Körfez, bölge içi direnişin dengelenmesi için önemli bir adres. Ama Körfez ülkelerini sadece direniş karşıtı statükocu aktörler olarak tanımlamak da mümkün değil. ABD’yi körü körüne takip ederek bölgesel dengeleri gözetmek gibi bir dertlerinin olmadığı görüldü. Körfez, farklı düzeylerde ihtiraslı aktörleri barındırıyor. Kimi (Riyad) Körfez alt bölgesinin hâkim gücü olma derdinde, kimi (Abu Dabi) bölgenin küçük Sparta’sı, kimi de (Doha) ne hâkim güç ne de Sparta tarafından meydan okuma ve sıkıştırılma sorunu olmayan, tüm pazarlık ve müzakerelerin bir şekilde adresi bir yumuşak güç kalesi. Bu uğurda bölgede büyük mücadeleler yaşandı ve Körfez dışı bölge ülkeleri (Türkiye, Mısır, İran) bir şekilde bu mücadelenin parçası oldular. Kısaca Körfez’in arzuları ve dengeleri sadece Körfez’in arzusu ve dengesi olmadı, biraz da Körfez ülkelerinin........
© Analiz
