Enerjide ajandamız
Sadece enerji koridoru olmak Türkiye’yi büyük yapmaz. Enerji koridoru olduğunuzda enerji bir sınırınızdan girer öbüründen çıkar. Bu nedenle stratejik öneminiz artar. Enerji ihraç ve ithal eden ülkeler üzerinde ağırlığınız olur. Birazda para kazanırsınız. Ama enerji terminali olursanız yani enerji hammaddesine katma değer eklerseniz hem siz hem de enerjinin çıkarıldığı ülke çok para kazanır. Stratejik öneminizde ağırlığınızda koridor pozisyonu ile mukayese edilmeyecek kadar artar.
Koridor ile terminal arasındaki farkı örneklendirmemiz gerekirse BTC’ den akan bir varil petrolden Azerbaycan 65 dolar, Türkiye (nakliyeden) 4-5 dolar kazanıyor. İzmir’de kurulu Star rafinerisi bir varil petrolden ürettiği mamulleri ortalama 400 dolara satıyor. Azerbaycan da Türkiye de çok daha yüksek tutarlar kazanıyor. İstihdam, başta nakliye olmak üzere diğer sektörlerin hareketlenmesi ve stoklama olanağının oluşması cabası.
Doğalgaz ve/veya kömürü ithal eden kalkınmış ülkelerin çoğu elektrik enerjisini nükleer santraller, güneş ve rüzgar panelleri vasıtasıyla elde ederler. Mesela Fransa elektrik ihtiyacının p’ten fazlasını nükleer santrallerden karşılıyor. Norveç ise elektrik ihtiyacının tamamını panellerden karşılayıp fazla üretimi ihraç ediyor. Oysa Türkiye nükleerde sembolik üretim yapıyor. Akkuyu santralinin dört fazı da devreye alındığında elektrik ihtiyacımızın ’unu nükleerden karşılayacağız. Nükleerde çok geç kaldığımız bir vakıa. Daha fazla gecikmemeliyiz. Sinop ve İğneada projeleri bir an önce yap, işlet, devret modeliyle hayata geçirilmeli.
Güneş ve rüzgar enerjisinde yakaladığımız 0 oranı başarı olarak değerlendirilebilir. Oysa bizden çok........
© Analiz
