Tüketicinin sessiz mesajı
Rekabetin olağanüstü derecede arttığı, seçeneklerin sınırsızlaştığı ve tüketicinin güç kazandığı bu çağda sadakat artık satın almayla değil, tüketiciyle kurulan duygusal ilişkiyle kazanılıyor. Kampanyalar, indirimler ve agresif reklamlar artık tek başına yeterli değil. Çünkü tüketici markalarla ilişkisini rasyonel veriler kadar duygusal bir bağ üzerinden yönetiyor. Dahası, bu duyguları yüksek sesle dile getirmiyor; davranışlarıyla, tercihleriyle ve sessiz geri bildirimleriyle iletiyor. Bu sessiz mesajı anlayan markalar güçleniyor; anlamayanlar ise hızla görünmezleşiyor.
2025’te sadakati en çok artıran beş temel davranış, artık sektör fark etmeksizin tüm markalar için geçerli evrensel kurallar hâline gelmiş durumda. Bu beş davranış, yalnızca tüketici memnuniyetinin değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir marka–tüketici ilişkisinin de temel taşlarını oluşturuyor.
Günümüz tüketicisinin beklentisi şaşırtıcı derecede net: “Bana ne vaat ettiysen onu eksiksiz sun.” Bu vaat yalnızca ürün kalitesi ya da teslimat süresiyle sınırlı değil; markanın tüm iletişim dili, duruşu ve değerleri için de geçerli. Tüketici, markanın farklı platformlarda tutarlı davrandığını görmek istiyor. Sosyal medyada samimi bir dil kullanan bir markanın müşteri hizmetlerinde robotik bir ton benimsemesi güveni zedeliyor. Reklamlarında dürüstlük vurgusu yapan bir markanın fiyat politikasında şeffaf olmaması ise tüketicinin zihninde büyük soru işaretleri yaratıyor.
Sözünde durmak, günün sonunda yalnızca operasyonel bir başarı değil; markanın tüketiciye verdiği duygusal bir söz. Bu sözü yerine getiren markalar tüketicinin zihninde istikrar, güven ve profesyonellik algısı oluşturuyor. Bu nedenle 2025'te sadakati en çok yükselten davranış yine güvenilirlik, yani yinelenen bir şekilde sözünü tutmak oldu.
2025........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein