PYD-SDG için yolun sonu gözüküyor
Nasıl müttefik olabilirler?’’ diyeceksiniz değil mi? Çıkarlar örtüştüğünde olurlar. Bunun en güzel örneği, İran ve İsrail’in savaşmalarından hemen önce ve sonra Nusayri ve Dürzi isyanlarını desteklemeleri.
Amerika Kaddafi’ye karşı sonsuz destek verdiği muhalifler Bingazi’de büyükelçisini planlayarak öldürünce Esat’ı devirmekten vaz geçti. Zaten Mısır’da Mursi’nin, Tunus’ta NAHDA’ nın iktidara gelmesinden rahatsızdılar. Arap baharında iktidara Amerikan aleyhtarları geliyordu. Elçinin infazı bardağı taşıran damlaydı.
ABD-PYD iş birliği bu noktada başladı. ABD muhalefete desteğini çektiğinde PYD’ de muhalif bloktan ayrıldı. Bu ayrılmadan önce muhalefet tek parçaydı, çok güçlüydü. Devrimin ayak sesleri Şam’dan duyuluyordu. PYD ayrılınca muhalefet bölündü ve gerilemeye başladı. PYD muhalif cepheden ayrılmasının karşılığında Şam’dan kuzeydeki varlığına ses çıkarılmayacağı garantisini aldı.
ABD ile anlaşma daha kapsamlıydı. ABD PYD’ yi koruyacak, finanse edecek ve eğitecekti. PYD’ de Amerika’nın taşeronluğunu yapacaktı. Bu anlaşma uzun süre işledi. DEAŞ’ ın işgalindeki toprakları peş peşe ele geçiren PYD her geçen gün güçlendi ta ki Türk ordusunun askeri operasyonları başlayana kadar. Düşünün bugün Fırat’ın doğusuna sürülen PYD’ nin Akdeniz’e ulaşmasına 30 km kalmıştı.
Şam’la yapılan zımni anlaşma olmasaydı bırakın genişlemeyi PYD varlığını sürdüremezdi. Zira kuzeyinde Türkiye, doğusunda Barzani ve batısında cihatçı muhalifler vardı. Dünyaya Şam üzerinden açılıyordu. İlaveten rejime yarı........
© Analiz
