Türkmenistan-AB ortaklığı 1. bölüm
Bağımsızlığın kazanılmasından sonraki ilk yıllarda üretim, ihracatın düşmesi nedeniyle yarı yarıya azaldı. Bu azalmanın nedeni; petrol ve doğalgazın nasıl ihraç edileceği, sorunuydu. Karalarla ve açık denizlere ulaşımı olmayan Hazarla çevrili olan Türkmenistan, petrol ve gazını, deniz yoluyla global pazarlara ulaştıramıyordu.
Dolayısıyla Türkmenistan bağımsızlığını kazandığında, petrol ve gazını sadece eski SSCB ülkelerine satabiliyordu. Tüm nakil hatları Rusya’dan geçiyordu. Rusya, Türkmen gazını piyasa fiyatının 5’ine alıyordu. Başta Ukrayna olmak üzere müşteriler ödeme güçlüğü yaşıyordu. Dolayısıyla Türkmenistan hem kaynaklarını çok ucuza satıyor hem de alacaklarını tahsil edemiyordu. Bu nedenle yeni arayışlar girildi.
Devlet, yatırımcı firmalara, risklerini en aza indirmek için, garantör olmayı vaat etti. Ancak Türkmenistan’ın uyguladığı kapalı ekonomi politikaları nedeniyle beklenen yatırımlar gelmedi. Bağımsızlığın ikinci yılında, doğalgaz ve petrol sektörlerinin hareketlendirilmesini hedefleyen, 2020 yılına dek sürecek bir plan hazırlandı. Bu planda, sektörlerin dış yatırımlarla güçlendirilerek, siyasi bağımsızlıktan sonra ekonomik bağımsızlığın da sağlaması hedeflendi.
Devlet bu amaçla, yabancı yatırımcıları garanti altına almayı amaçlayan “Açık kapılar”, “10 yılda İstikrar”, “Ağız birliği” ve “Daimi Tarafsızlık” politikalarını ileriye sürdü. Bu teşvikler neticesinde beklenen tutarlarda olmasa da doğalgaz ve petrol sektörlerinde dış yatırım sağlandı. Bu sektörlerde sırasıyla Alman, Amerikan ve Rus yatırımcılar büyük pay sahibi........
© Analiz
