Hollanda seçim sonuçları: Aşırı sağ küçülmedi, bölündü
Anadolu Ajansı Stratejik Analiz Müdürü Zeliha Eliaçık, Hollanda seçimlerinin ortaya çıkardığı siyasal tabloyu ve Avrupa'da aşırı sağın seyrini AA Analiz için kaleme aldı.
***
LAHEY (AA) - 29 Ekim Çarşamba günü yapılan Hollanda seçimlerinin kesin sonuçları henüz açıklanmadı. Oyların yüzde 99'unun sayıldığı seçimlerde sürpriz bir şekilde oylarını artıran sosyal liberal D66 Partisi ve İslam düşmanı-ırkçı Wilders'in Özgürlük Partisi başa baş gidiyor. Ancak kıl payı da olsa hangi partinin birinci olacağı büyük önem taşıyor. Zira birinci olan parti, koalisyon görüşmelerine başlamakla görevlendirilerek ve siyasi inisiyatifi eline alacak. Hollanda’da, büyük partilerin Wilders'le koalisyon yapmayacaklarını açıklamaları nedeniyle, Wilders'in birinci gelmesi halinde ülkenin koalisyon görüşmeleriyle uzun süre vakit kaybedeceği düşünülüyor.
150 sandalyeli parlamentoda bir siyasi partinin sadece 26 milletvekili çıkararak birinci olabilmesi Hollanda siyasi yapısındaki bölünmüşlüğü de ele veriyor. Hollanda siyasetinin -27 partili- bu çok parçalı yapısı en az üç veya daha fazla sayıda parti arasında bir koalisyon kurulmasını zorunlu kılıyor. Bu yüzden Hollanda kamuoyunda kıl payıyla da olsa D66 Partisi ve 38 yaşındaki genç lideri Rob Jetten’in kazanması umut ediliyor. Genç liderin bu sürpriz başarısı, Hollanda’da bir jenerasyon değişimi ve siyasi dönüşüm beklentisini de beraberinde getirdi. Jetten'in eşcinsel kimliği, Türkiye’deki yorumlarda dikkat çekse de eşcinsel evliliğe yasal izin veren ilk ülke olan Hollanda'da kamuoyu için dışarıdan yüklendiği kadar güçlü bir anlam taşımıyor.
Hollanda seçimlerinin ortaya koyduğu tablo, yalnızca ülke içi dengeler açısından değil, Avrupa siyasetinin geleceği bakımından da dikkatle izleniyordu. Anketler, ırkçı lider Geert Wilders'in oy kaybedeceğine işaret ediyor, merkez partilerin yeniden güç kazanarak aşırı sağın belirleyici olduğu Avrupa siyasetinde bir denge unsuru oluşturabileceklerine dair umut yaratıyordu. Ancak sandıktan çıkan sonuçlar bu beklentiyi tam olarak karşılamadı. Zira Wilders yüzde 18 civarında oy kaybetse de halen birincilik yarışında. Son yıllarda giderek sağa kayan merkez sağın temsilcisi Halk için Özgürlük ve Demokrasi Partisi (VVD) sınırlı bir oy kaybı yaşarken, Yeşil Sol ve İşçi Partisi’nden oluşan sosyal demokrat ittifak, lideri Frans Timmermans'ın istifasıyla sonuçlanan ciddi bir yenilgi aldı.
Ancak genel tabloya bakıldığında, seçmenin aşırı sağ partilere yönelttiği tepki ideolojik olmaktan çok pragmatik bir tercih olarak görünüyor. Bu tepkinin, hükümetin politikalarından ziyade, Wilders'in uzlaşmadan uzak tavrına ve yönetme kabiliyetine duyulan güvensizliğe yöneldiği söylenebilir.
Sosyal liberal D66, AB ile bütünleşme hedefi ve ekonomi politikalarındaki istikrar vurgusuyla seçmene aradığı güveni vermiş görünüyor. Parti dijitalleşme, iklim politikaları kadın hakları ve kişisel özgürlükler gibi alanlara yoğunlaşarak genç seçmeni harekete geçirdi. Bu nedenle seçmen, sosyal ve refah politikalarıyla bireysel haklar, devletin kurumsal yapısı ve AB ile bütünleşme gibi konularda sağ liberal ve sosyalist bir denge kuran, pragmatik bir siyasi çizgiye sahip,........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon