Türkiye'nin savunma doktrininde yeni dönem: IDEF 2025’ten yükselen mesajlar
Savunma sanayi uzmanı Yusuf Akbaba, IDEF 2025'te tanıtılan ürünlerin Türkiye’nin savunma doktrini, bölgesel caydırıcılığı ve uluslararası işbirlikleri açısından taşıdığı önemi AA Analiz için kaleme aldı.
***
Türkiye’nin savunma sanayisindeki yükselişi, son yıllarda yerli üretimden çok daha fazlasını ifade eder hale geldi. Silahlı kuvvetlerin modernizasyonu, bölgesel caydırıcılığın tesisi ve stratejik özerklik hedefi, bu sektörün yalnızca teknik değil, aynı zamanda siyasi ve askeri anlamda bir kaldıraç olarak kullanılmasına neden oldu. Bu değişimin sahadaki en görünür tezahürü ise, her iki yılda bir düzenlenen Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda (IDEF) gözlemleniyor.
Temmuz 2025’te düzenlenen IDEF, önceki yıllardaki formatının ötesine geçerek, Türkiye'nin yalnızca savunma teknolojilerinde nerede olduğunu değil, nereye ulaşmak istediğini de açıkça ortaya koydu. Fuarda sergilenen sistemler; modüler mimariler, birlikte çalışabilirlik, görev odaklı mühimmatlar ve elektromanyetik savunma sistemleri gibi kavramlarla şekillenen yeni bir güvenlik anlayışının temel yapı taşları oldu.
IDEF 2025’in sunduğu fotoğraf, Türkiye’nin savunma anlayışında bir paradigma değişimi yaşandığını gösteriyor. Önceki dönemlerde sınır güvenliği ve terörle mücadeleye odaklanan savunma mimarisi, artık bölgesel caydırıcılık, ileri savunma hatları ve çok boyutlu tehditlere karşı çevik yanıt üretme yeteneği etrafında yeniden tanımlanıyor.
Fuarda tanıtılan TAYFUN BLOK-4 balistik füzesi, bu dönüşümün en net sembollerinden biri. Yüksek hız kapasitesiyle bu füze, Türkiye’nin "stratejik menzil dışı caydırıcılık" doktrinine geçiş........
© Anadolu Ajansı Analiz
