menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Uluslararası hukukta kritik dönemeç: Filistin tanınacak mı?

21 0
31.07.2025

Filistin'deki Hebron Üniversitesi'nde Uluslararası Hukuk ve Diplomasi Profesörü Prof. Dr. Mutaz M. Qafisheh ve uluslararası hukuk araştırmacısı Mazen Zaro, İsrail'in Batı Şeria'yı ilhak girişimi ile Fransa'nın Filistin'i tanıma kararının iki devletli çözüm ve uluslararası hukuk açısından yarattığı kritik dönemeci AA Analiz için kaleme aldı.

***

Bu yazı, Filistin'in hukuki statüsü ve geleceğini şekillendirecek iki kritik gelişmenin kesiştiği bir dönemde kaleme alındı. Bunlardan ilki, Fransa ve Suudi Arabistan'ın eş başkanlığında düzenlenen ve iki devletli çözümü hayata geçirmeyi amaçlayan Uluslararası Barış Konferansı'nın başlatılmasıdır. Bu girişimin, 2025 Eylül'ünde Fransa'nın Filistin Devleti'ni resmen tanımasıyla birlikte devam etmesi bekleniyor. İkinci gelişme ise İsrail Parlamentosu'nun (Knesset) hükümeti işgal altındaki Batı Şeria üzerinde İsrail egemenliğini ilan etmeye ve bu toprakları ilhak etmeye çağıran bir kararı kabul etmesidir.

Filistin'in tanınmasına yönelik hamle ile İsrail'in ilhak politikasının aynı anda hız kazanması, iki devletli çözüm açısından kritik dönüm noktası oluşturuyor. Acaba hukuki ve kurumsal hesap verebilirliği hayata geçirecek gerçek bir küresel dönüşüme mi tanıklık ediyoruz, yoksa sömürgeci oldu bittiler bir kez daha uluslararası adaleti görmezden mi geliyor?

Knesset'in aldığı karar, askeri işgal altındaki topraklarda egemenliği pekiştirmeyi amaçlayan bir devlet politikasını yansıtarak, devletlerin hiçbir koşulda bertaraf edemeyeceği emredici nitelikteki uluslararası hukuk kuralları olan "jus cogens" normlarını açıkça ihlal ediyor. Bu normlar özellikle Birleşmiş Milletler (BM) Anlaşması'nın 2(4). maddesinde yer alan "güç kullanarak toprak edinme yasağını ve halkların kendi kaderini tayin hakkını" güvence altına alıyor. Knesset'te alınan ilhak kararı her ne kadar teknik olarak bağlayıcı olmasa ve uluslararası hukuk açısından geçersiz sayılsa da önemi İsrail'in ilhaka yönelik resmi politikasını ve devlet niyetini açıkça ortaya koymasında yatıyor. Bu hamle, Doğu Kudüs ve Suriye'ye ait Golan Tepeleri örneklerinde olduğu gibi Batı Şeria'nın İsrail'e kademeli olarak dahil edilmesine zemin........

© Anadolu Ajansı Analiz