menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Şusa Beyannamesi'nin 4. Yılı: Güney Kafkasya'nın önemi artıyor

15 0
15.06.2025

Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yıldız Deveci Bozkuş, Şuşa Beyannamesi'nin dördüncü yılında katedilen aşamaları ve önemini AA Analiz için kaleme aldı.

***

Türkiye ile Azerbaycan arasında 15 Haziran 2021'de imzalanan stratejik müttefiklik belgesi dördüncü yılında bölgesel ve küresel gelişmeler ışığında her geçen gün jeopolitik ölçekteki etkisini daha da artırıyor.

Karabağ topraklarının işgalden kurtarılmasıyla birlikte Güney Kafkasya'da bölgesel ve küresel ölçekte dönüşümler meydana geldi. Bu gelişmelerden biri de Türkiye ve Azerbaycan arasında imzalanan Şuşa Beyannamesi oldu. Bu beyanname tarihi "Tek millet iki devlet" şiarının ve "Azerbaycan'ın sevinci sevincimiz, kederi kederimizdir" söyleminin adeta günümüzde vücut bulduğu bir politikanın tezahürünü oluşturuyor.

İçerdiği konuların çeşitliliği ve işbirliği temaları bakımından son derece önemli olan bu beyanname hem mutabakata varılan konuların hızlıca hayata geçirilmesi hem de iki ülke ilişkilerinin "stratejik müttefiklik" mertebesine taşınması bağlamında çok sayıda faaliyetle desteklendi. Bu faaliyetlerin bölgesel ve küresel ölçekte etkileri, antlaşmanın stratejik, jeopolitik ve jeoekonomik önemi net bir biçimde pek çok alanda görüldü.

Stratejik ortaklık çerçevesinde savunmadan ticarete, eğitimden kültüre, ulaşımdan kalkınmaya pek çok konuyu içeren Şuşa Beyannamesi, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin de çok boyutlu olarak ilerlemesine vesile oldu. Beyanname içerdiği konuların bölgesel ve küresel etkileri nedeniyle Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin yanı sıra Doğu ve bölgesel aktörlerin de yakından takip ettiği bir antlaşmadır.

Türkiye, imzalanan beyanname ile Azerbaycan'ın yanı sıra Türk dünyasıyla ilişkilerinde de önemli adımlar atmaya başladı. Bu adımlar Zengezur Koridoru'nun açılmasıyla birlikte çok daha ileri bir seviyeye taşınacaktır.

Beyannamede başta 1921 tarihli Kars Antlaşması olmak üzere pek çok antlaşmaya da atıfta bulunularak daha önce imzalanan antlaşmalar bir kez daha teyit edildi. Bu da tarihsel antlaşmaların beyannamenin yasal dayanağını oluşturduğunu gösteriyor.

Beyannamede ayrıca bölgesel ve küresel gelişmeler karşısında her iki devletin eşgüdüm içerisinde hareket edeceği de belirtiliyor. Bu hususta Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) başta olmak üzere Türkiye-Ermenistan ve Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesiyle; Türkiye, Azerbaycan ve Pakistan ilişkilerinin jeopolitik ilerleyişinde, beyannamede belirtilen mutabakata riayet edildiği görülüyor.

Savunmadan enerjiye, ulaşımdan askeri işbirliğine, stratejik ortaklıktan imar ve altyapı konularına kadar pek çok başlığı içeren bu beyanname hem bölgesel hem de küresel ölçekte........

© Anadolu Ajansı Analiz