Trump'ın Körfez turu, ABD'nin yeni Orta Doğu politikasının habercisi mi?
Mardin Artuklu Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Doç. Dr. Necmettin Acar, ABD'nin Orta Doğu politikasında değişikliğe gitmesinin sebeplerini AA Analiz için kaleme aldı.
***
Son günlerde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve İsrail ilişkilerinde ciddi bir gerilim yaşandığına işaret eden çeşitli gelişmeler öne çıktı. ABD Başkanı Donald Trump'ın Körfez turuna İsrail'i dahil etmemesi, ABD'nin Hamas ve Husiler ile doğrudan temas kurması, İran nükleer müzakerelerinde İsrail'in dışlanması, Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılması ve Beyaz Saray'da İsrail yanlısı bazı isimlerin görevden alınması bu sürecin somut göstergeleri oldu. Tüm bu gelişmelere ilaveten ABD-Suudi Arabistan arasında imzalanan anlaşmalarda Suudi Arabistan-İsrail arasındaki resmi ilişkilere öncelik veren politikadan uzaklaşıldığının görülmesi Washington-Tel Aviv hattında geleneksel uyumun sarsıldığını gösteriyor. Bu gelişmeler, Trump yönetiminin ABD ve İsrail çıkarlarının aynı olmadığını söz ve eylemle açıkça ortaya koyması olarak yorumlanmalıdır.
Trump yönetiminin İsrail ile yaşadığı kırılma, aslında Trump'ın dış politika öncelikleriyle örtüşen stratejik bir tercihin sonucu. Trump, önceliğini ABD ekonomisine katkı sağlayacak ve Çin'in Orta Doğu'da yükselen etkisini dengeleyecek adımlara vermek istediğini gösteriyor. Bu doğrultuda İsrail'i dışarda bırakarak gerçekleştirdiği Körfez turu, bölgedeki güç dengelerine dair yeni bir okumanın habercisi niteliğinde. Trump'ın Suudi Arabistan ziyaretindeki ihtişam eski ABD Başkanı Joe Biden'ın 2022'deki soğuk karşılanmasına hiç benzemiyordu. Aksine bu karşılama aynı yıl Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'e gösterilen görkemli ilgiyi aşan bir biçimde gerçekleşti. Bu durum, ABD'nin Çin karşısında Orta Doğu'da diplomatik bir alan kazandığını gösteriyor.
Son dönemde Orta Doğu'da ABD nüfuzunun gerilediğine işaret eden çok sayıda somut gösterge ortaya çıktı. Bölgeyle yürütülen ticaret ve yatırım hacminde yaşanan düşüş, kamuoyu araştırmalarında halkların ABD'ye yönelik olumsuz eğilimleri, bölge ülkelerinin alternatif ittifak arayışlarına yönelmesi ve ABD dışındaki aktörlerle imzalanan savunma ve silah anlaşmaları Washington ile geleneksel müttefikleri arasındaki mesafenin giderek açıldığını göstermesi açısından son derece önemli. Bu dinamikler, ABD'nin Orta Doğu'daki etkisinin zayıflamakta olduğuna ve bölge ülkelerinin güvenlik ve ekonomi alanında yeni denge arayışlarına girdiğine işaret ediyor.
Orta Doğu'da ABD nüfuzunun zayıflamasıyla eş zamanlı olarak Çin'in artan etkisi, uzun süredir Batı başkentlerinde kaygıyla izleniyordu. Çin, bugün bölgenin en........
© Anadolu Ajansı Analiz
