Fetullah Gülen'in ölümü ve FETÖ'nün çözülme süreci
Akademisyen Doç. Dr. Murat Yiğit, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in ölümünden sonra örgütün son durumunu AA Analiz için kaleme aldı.
***
15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminin faili Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), darbenin akamete uğratılmasından sonra net biçimde zayıflasa da büsbütün yok olmamıştır. Örgüt, kendisini besleyen uluslararası mahfillerin ve destekleyen devletlerin himayesinde dondurulmuş bir aparat olarak hayatta tutulmuştur. Gizli yapılanması, elindeki büyük sermayesi ve kimi devletlerin desteğiyle hareket eden bu terör örgütüyle mücadelede Türkiye’nin bir başarı hikayesi yazdığı tüm dünya tarafından bilinmektedir. Örgütün elebaşı Fetullah Gülen’in ölmesiyle hem örgütün çözülme ve dağılması hem de FETÖ ile mücadele açısından yeni bir aşamaya geçişin kapıları aralanmaktadır.
Örgütün elebaşı Fetullah Gülen’in 20 Ekim 2024 tarihinde ölmesinden çok önce başlayan örgüt içi tartışmalar, ölümünden sonra ayrışmalara evrilmiştir. Gülen’in ölümünün yaklaştığının ve akli melekelerini tamamen yitirdiğinin anlaşılması ile özellikle örgüt içinde etkili isimlerin, Gülen’in ailesini oyun dışında bırakma girişimleri, bu konudaki rahatsızlığın ifşa olmasıyla sonuçlanmıştır. Fetullah Gülen’in yeğeni olduğu belirtilen Ebu Seleme Gülen adlı şahsın başta Cevdet Türkyolu (örgütün elebaşı Fetullah Gülen’in yeğeni ile evli olduğu ifade ediliyor) olmak üzere örgütün önde gelen isimlerini FETÖ örgütünü ve mal varlığını ele geçirmekle suçlaması bu durumun en önemli örneklerinden biridir.
Söz konusu şahsa göre, Gülen ailesi Cevdet Türkyolu’nun başını çektiği bir koalisyonun yönlendirmesiyle FETÖ örgütünden ve örgütün maddi varlığından tasfiye edilmektedir. Gülen’in yakınları ve örgütün önde gelen liderleri arasındaki ayrışma, FETÖ’nün inkâr politikası yürüttüğü suçların itiraflarını da beraberinde getirdi. Ebu Seleme Gülen, örgütün 15 Temmuz’daki belirleyici ve yürütücü rolüne rağmen darbe girişimine katılımını yıllardır ısrarla reddeden tutumunu ters yüz edecek ifşaatlarda bulundu. FETÖ’nün 15 Temmuz hain askeri darbe girişiminin faili olduğu, örgütün mahrem yapılanması, kişilere ve devlete karşı işlediği suçlar, yabancı devletlerle ilişki biçimi, her türlü casusluk, gayrı meşru para toplama ve finansman yaratma biçimleri bu kez Gülen’e çok yakın bir ismin paylaşımlarıyla ikrar ediliyordu. Her ne kadar bu paylaşımlarda FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in temize çıkarılmaya çalışıldığı ve çevresinin suçlandığı gözlemlense de “içeriden” ifşaatlar; devletin, siyasetin, toplumun, kurumların ve tabi ki yargının FETÖ konusundaki adımlarının ne kadar yerinde olduğunu açıkça delillendirmektedir. Bu türden itirafların, örgütün çözülme sürecine de katkı yapacağını söylemek yanlış olmayacaktır.
Fetullah Gülen’in ölümünden kısa süre önce başlayan bu karşıtlık, ölümüyle birlikte........
© Anadolu Ajansı Analiz
