menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye'nin şah hamlesi: Oruç Reis

14 0
previous day

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) Milletlerarası Hukuk Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Av. Emete Gözügüzelli, Oruç Reis sismik araştırma gemisinin 10 Ağustos 2020’de Doğu Akdeniz’e konuşlandırılmasının, Mavi Vatan doktrini ve Türkiye’nin enerji güvenliği açısından stratejik önemini AA Analiz için kaleme aldı.

***

Türkiye’nin 10 Ağustos 2020'de Oruç Reis sismik araştırma gemisini Doğu Akdeniz’e göreve göndermesi yalnızca enerji bağımsızlığı hedefini destekleyen bir adım değil, aynı zamanda Mavi Vatan doktrinini somutlaştıran stratejik bir hamle olmuştur. Bu hareket, Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) haklarını koruma kararlılığını, uluslararası hukuk çerçevesinde ve bölgesel güç dengelerini yeniden şekillendiren bir vizyonu ortaya koymaktadır. Oruç Reis’in gerçekleştirdiği faaliyetler Türkiye’nin enerji güvenliği, deniz yetki alanlarının korunması ve bölgesel jeopolitik üstünlük mücadelesinde lider konumunu pekiştiren çok boyutlu küresel bir stratejinin göstergesidir.

Oruç Reis, 2017’den bu yana aktif faaliyetlerde bulunmaktadır. Oruç Reis, Mersin ve Antalya açıklarında sismik veri toplama faaliyetleriyle Türkiye’nin ulusal kıta sahanlığı içinde milli enerji arama süreçlerinde görev almıştır.

KKTC ile 2011’de imzalanan Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Anlaşması ve 2019'da Libya ile imzalanan Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) Anlaşması ve Hidrokarbon Anlaşması, Türkiye’nin uluslararası hukuka dayalı hak iddialarını güçlendiren temel dayanaklardır. Bu anlaşmalar, Türkiye’nin yalnızca kendi kıta sahanlığını değil, aynı zamanda KKTC’nin deniz yetki alanlarını da koruma iradesini göstermektedir. Oruç Reis’in 2019’dan itibaren KKTC ruhsatlı alanlarda faaliyet göstermesi, bu hakların fiili olarak uygulandığını kanıtlamış; 2020’deki yoğun operasyonlar ise Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Avrupa Birliği’nin (AB) yayılmacı politikalarına karşı diplomatik ve siyasi bir duruş sergilemiştir.

Oruç Reis'in 2020'de Doğu Akdeniz'e konuşlandırılması Türkiye’nin Libya ve KKTC ile stratejik koordinasyonunu derinleştiren bir hamle olarak okunmalıdır. Bu adım, yalnızca enerji kaynaklarına erişim değil, aynı zamanda deniz yetki alanlarının belirlenmesinde bilimsel ve teknik üstünlük sağlama hedefini taşımıştır. Günümüzde Oruç Reis, topladığı sismik verilerle 7. nesil sondaj gemileriyle gerçekleştirilen teknolojik sondajların planlanmasında kritik bir rol oynamakta ve Türkiye’nin enerji arama kapasitesini küresel standartlara taşımaktadır.

Türkiye’nin Oruç Reis hamlesi, bölgesel işbirliklerini güçlendirme ve yeni bir jeopolitik denge oluşturma stratejisinin parçasıdır. Mısır'ın 8 Temmuz 2025 tarihli sözlü notası, Yunanistan'ın Deniz Mekansal Planlamasına atıfta bulunarak, 27 Temmuz 2025’te Kahire’deki Yunan Büyükelçiliğine sunuldu. Mısır'ın bu tavrı Yunanistan’ın Doğu Akdeniz'deki maksimalist taleplerini göstermek için önemli bir tavırdır. Bu nota, Mısır’ın kendi MEB ve kıta sahanlığı haklarını koruma iradesini gösterirken, Türkiye’nin ortaya koyduğu hukuki izahatların da haklılığını göstermektedir.

Esasen son dönemlerde Türkiye’nin başta Libya, KKTC ve Suriye ekseninde derinleştirdiği bağlar, Yunanistan-GKRY-İsrail ittifakına karşı güçlü bir karşı denge oluşturmaktadır. Bu eksen, yalnızca........

© Anadolu Ajansı Analiz