menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Jerusalem-Kudüs 1516-1917 arasında Osmanlı Şehriydi...

5 8
yesterday

Mercidâbık Muharebesi 24 Ağustos 1516 Pazar günü Yavuz Sultan I. Selim komutasındaki Osmanlı Devleti ordusu ile Kansu Gavri komutasındaki Memlûk Devleti ordusu arasında gerçekleşen muharebedir. Suriye'nin Halep şehrinin kuzeyinde gerçekleşen muharebe, Osmanlı ordusunun mutlak zaferiyle sonuçlanmıştır.

Jeusalem- Kudüs, 1516 yılında Mercidabık savaşı sonrasında Osmanlı hâkimiyetine geçmiştir. Padişah Yavuz Sultan Selim şehri fethettikten sonra Kudüs'te iki gün kalmış ve şehrin ismini Kudüs-ü Şerif olarak değiştirmiştir.

Ridaniye Savaşı, 22 Ocak 1517 Pazartesi Osmanlı ile Memlükler arasında Mısır'da yapıldı. Yavuz Sultan Selim zafer kazanarak Mısır'ı fethetti, Memlük Sultanlığı'nı yıktı ve Halifelik Osmanlı'ya geçti.

Jerusalem- Kudüs'ü 9 Kasım 1917 Cuma günü İngilizler'e vermek zorunda kalmıştık...

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekim 2020'de "Jerusalem-Kudüs bizim şehrimiz, bizden bir şehir" demişti. Erdoğan, Kudüs hakkında "Birinci Dünya Savaşı'nda gözyaşlarıyla terk etmek zorunda kaldığımız bu şehirde, hâlâ Osmanlı direnişinin izlerine rastlamak mümkün. Dolayısıyla Kudüs bizim şehrimiz, bizden bir şehir.Yüzyıllardır birlikte yaşadığımız Filistin halkının haklarını her platformda dile getirmeyi ülkemiz ve milletimiz adına bir onur olarak görüyoruz" dedi... Erdoğan Kudüs’ün Osmanlı mirasına ve Müslüman dünyasına ait olduğunu söyledi...Erdoğan Osmanlı döneminde kente verilen öneme dikkat çekmişti.Erdoğan, Mescid-i Aksa ve Kubbetü’s-Sahra’nın İslam dünyası için kutsal simgeler olduğunu da söyledi...Erdoğan, o konuşmasında Filistin halkının “binlerce yıldır Kudüs’te yaşadığını” vurgulamış, İsrail’in uygulamalarını eleştirmiş ve “Filistin davasını ve Kudüs meselesini sonuna kadar takip edeceğiz” demişti...Mart 2025'te İstanbul'da Ramazan Bayramı namazı sırasında konuşan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'e lanet okuyarak ve Allah'ın egemenlikle özdeşleşen isimlerinden birini anarak İsrail'in yok edilmesini istedi. Büyük Çamlıca Camii'nde konuşan Erdoğan, İsrail'in Gazze'deki eylemlerini "soykırım" olarak kınadı ve Batılı ülkeleri eylemsizlikle eleştirdi. Erdoğan ayrıca Hamas'a, Filistin İslami Cihat savaşçılarına ve İsrail-Hamas savaşından etkilenen Gazzeli sivillere destek verdi...

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun "Burası bizim şehrimiz sayın Erdoğan. Sizin değil, bizim şehrimiz. Her zaman bizim şehrimiz olacak. Bir daha bölünmeyecek" sözlerine bir kez daha yanıt vererek, "Son günlerde kan tüccarlarının şahsımız ve Kudüs'le ilgili hezeyanlarının arka tarafında bu hakikati bilmeleri vardır. Kudüs Müslümanlarla birlikte tüm insanlığın onurudur, izzetidir, şerefidir. Değil size o kitabeyi Kudüs'e ait tek bir çakıl taşını dahi vermeyiz...Son günlerde kan tüccarlarının şahsımız ve Kudüs'le ilgili hezeyanlarının arka tarafında bu hakikati bilmeleri vardır. Geçen gün bir tanesi çıkmış Silvan Kitabesi'ni vermediğimiz için bize nefret kusuyor. İlk kıblemiz Kudüs'le ilgili hadsiz ifadeler kullanarak kendince bir şeyler deniyor. Kudüs Müslümanlarla birlikte tüm insanlığın onurudur, izzetidir, şerefidir. Değil size o kitabeyi Kudüs'e ait tek bir çakıl taşını dahi vermeyiz."

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, 15 Eylül 2025'te yaptığı bir konuşmada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ismini anarak Kudüs hakkında mesaj vermişti. Netanyahu, "Burası bizim şehrimiz sayın Erdoğan. Sizin değil, bizim şehrimiz. Her zaman bizim şehrimiz olacak. Bir daha bölünmeyecek" demişti. 15 Eylül'deki konuşmasında Netanyahu, 1998'de dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz ile ilgili bir anısını da anlatmıştı. Netanyahu, Yılmaz'ı İsrail'de ağırladığı bir ziyaret sırasında başbakandan Osmanlı döneminde Kudüs'te bulunan 2700 yıllık Siloam Yazıtı'nı istediğini söylemişti. İsrail Başbakanı, Yılmaz'a Osmanlı döneminden kalma eserler ile yazıtı takas etmeyi teklif ettiğini, ancak Yılmaz'ın olumsuz yanıt verdiğini şu ifadelerle anlattı: "Neden kabul etmediğini sordum. Bana o dönem İstanbul Belediye Başkanı olan kişinin, adını biliyorsunuz, liderlik ettiği giderek büyüyen İslamcı bir seçmen kitlesi olduğunu söyledi.Kudüs'ün 2700 yıl önce bir Yahudi şehri olduğunu ortaya koyan bir yazıtın İsrail'e verilmesinin Türk halkının bu kesimi tarafından öfkeyle karşılanacağını söyledi."

Erdoğan'dan İsrail Başbakanı Netanyahu'nun sözlerine yanıt gecikmemişti. Erdoğan, İsrail Başbakanı'na şu yanıtı vermişti:

"Arzın üstünde bir sancak, görkemli bir çınar olarak gördüğümüz Kudüs-ü Şerif'i namahrem ellerin kirletmesine izin vermeyiz. Biliyorum, Hitler özentisi tiplerin kuyruk acısı belki de hiç geçmeyecek. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımızda, bundan 27 yıl önce ortaya koyduğumuz tavrı belki de hiçbir zaman unutmayacaklar. Varsın onlar öfke nöbetleri geçirmeye devam etsin. Biz Müslümanlar olarak Doğu Kudüs üzerindeki haklarımızdan tek bir geri adım dahi atmayacağız. Bütün semavi dinlerce kutsal kabul edilen Kudüs'ün tekrar barış, huzur ve güven şehri olması için mücadelemiz sarsılmaz bir azimle hız kesmeden, gerilemeden, gevşemeden devam edecektir. Aynı şekilde, 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen, toprak bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin kurulması için de tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz."

"ERDOĞAN OSMANLI İMPARATORLUĞU'NU DİRİLTMEK VE HALİFE ÜNVANINI KAZANMAK NİYETİNDEDİR"

İsrailli Yossi Kuperwasser ve Lenny Ben-David'e göre Erdoğan, kendisini "yeniden dirilen bir imparatorluğun sultanı, modern ve güçlü bir Türk ulusunun lideri ve bir İslam lideri" olarak görüyor. " Osmanlı İmparatorluğu'nun ihtişamlı günlerine geri dönmek" ve "yerel ve bölgesel düşmanların ve yabancı düşmanların ( Yunanistan,İsrail, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri) komplolarına karşı Müslümanların koruyucusu" olmak istiyor .

İsrailli Yossi Kuperwasser ve Lenny Ben-David'e göre, ABD'ni kızdırmaktan kaçınmak için İsrail'le diplomatik ilişkilerini sürdüren Erdoğan, İsrail hükümetini açıkça eleştirmektedir. Türkiye ayrıca Akdeniz'deki doğalgaz rezervlerinin kontrolü için çok uluslu bir mücadele içindedir ve İsrail'in Avrupa'ya bir boru hattı inşa etmesini engellemeyi ummaktadır. İslam dünyasının liderliğini üstlenme çabalarının bir parçası olarak Erdoğan, Kudüs'te nüfuz kazanmayı ve Jerusalem-Kudüs'teki Tapınak Dağı'nın Müslüman koruyucuları olan Ürdün ve Suudi Arabistan'ın yerini almayı hedeflemektedir .

Yossi Kuperwasser: İsrail istihbarat ve güvenlik uzmanıdır. Daha önce Kuperwasser, İsrail Savunma Kuvvetleri Askeri İstihbarat bölümünde araştırma bölümü başkanı ve İsrail Stratejik İşler Bakanlığı Genel Müdürü olarak görev yaptı.

Lenny Ben-David: İsrail'de halkla ilişkiler/strateji danışmanı. Washington'da eski İsrailli diplomat. "Fotoğraflarla Kutsal Topraklardaki Amerikan Çıkarları" kitabının yazarıdır...

2. ABDÜLHAMİT VE YAHUDİLER

İsrail’in fikir babalarından Theodor Herzl (1860 – 1904), Ekim 1898’de İstanbul’da, Kasım 1898’deyse Filistin’de görüştüğü Alman İmparatoru 2. Wilhelm’den ve Mayıs 1901’de İstanbul’da görüştüğü Sultan 2. Abdülhamit’ten dünyanın dört bir yanından Yahudilerin Filistin’e göç ettirilmesi önerisine izin ve destek alamamıştı.

Theodor Herzl döneminin en güçlü iki İmparatorunu buna ikna edememesine rağmen onun yolundan gidenler, onu takip edenler Herzl’in Sultan Abdülhamit’le görüşmesinden 47 yıl sonra yine bir Mayıs ayında İsrail devletini kurmayı başardılar. Bu takipçilerin en önemlisi ve en tuttuğunu koparanıysa, İsraillilerin “Bizim Atatürk’ümüz” dedikleri “David Ben Gurion”du (1886 – 1973).

19 Mayıs 1901 Cuma günü, Cuma namazından sonra Yıldız Sarayı’nda iki saat görüşerek Padişah 2. Abdülhamit’ten Filistin’de İsrail Devleti kurulması iznini koparamayan Yahudiler tarafından gecikmeli de olsa 1948’de kurulan İsrail Devleti’ni tanıyan ilk Arap ülkesi Mısır olmuştu.

Mısır aynı zamanda İsrail’le barış antlaşması yapan ilk Arap ülkesi ve bu antlaşmaya karşı çıkanlar 1981’de Mısır’ın o günkü diktatörü Enver Sedat’ı suikastle öldürdü.

İsrail Eski Cumhurbaşkanı Chaim Herzog 1996 Tarihli Anı Kitabında Şunları Anlatıyor:

"16 Temmuz 1992 akşamı eşim Aura’yla birlikte Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile Başbakan Süleyman Demirel’in davetlisi olarak olan Çırağan Oteli’nde ağırlandık. 1901’de modern Siyonizm’in kurucusu Doktor Theodor Herzl (Filistin’de İsrail’i kurma iznini koparabilmek için) Padişah 2. Abdülhamit (2. Abdülhamit Filistin’de İsrail’in kurulmasına izin vermedi) tarafından kabûl edilmek için bugünkü otelin yerinde bulunan Çırağan Sarayı’nda (Saray, 20 Ocak 1910’da yanarak enkaza dönüştü) saatlerce bekletilmişti! 16 Temmuz 1992 gecesi boyunca Çırağan’da söylenen İsrail şarkılarını ve Horah (Yahudi halk dansı) seslerini mezarından duyan 2. Abdülhamit kesinlikle çok rahatsız olmuştur!"

ADNAN MENDERES İSRAİL'İN KURUCU BABASI İLE BULUŞMUŞTU

1958'de İsrail Başbakanı ve İsrail'in kurucu babası David Ben-Gurion ve Türkiye Başbakanı Adnan Menderes yüz yüze görüştü...

TÜRK-AMERİKAN-İSRAİL İLİŞKİLERİNDEKİ KİLOMETRE TAŞLARI

2 Ekim 1992’de Amerikan Saratoga Uçak Gemisi’nden Türk savaş gemisi Muavenet'e açılan ateş sonucu beş Türk askeri hayatını kaybetti, onsekizi de yaralandı...

4 Temmuz 2003’te 11 Türk askerinin başına Irak, Süleymaniye’de ABD ordusu çuval geçirdi...

Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan , 2005 yılında İsrail'i ziyaret ederek Orta Doğu'da barış arabuluculuğu yapmayı teklif etti ve Yahudi Devleti ile ticari ve askeri bağlar kurmayı amaçladı. Başbakan Ariel Şaron ve Cumhurbaşkanı Moşe Katsav ile görüşen Erdoğan, Yad Vaşem'e çelenk bıraktı . Erdoğan, Ariel Şaron'a Adalet ve Kalkınma Partisi'nin antisemitizmi-Yahudi karşıtlığını "insanlığa karşı bir suç" olarak gördüğünü söyledi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, 2006 yılının başlarında Türkiye ile ilişkilerini "mükemmel" olarak tanımlamıştı.

Kasım 2007'de İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres , Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile bir araya gelerek Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde konuşma yaptı.

2009 : ERDOĞAN "İSRAİL'İN ÖLDÜRMEYİ ÇOK İYİ BİLDİĞİNİ" SÖYLEDİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Filistin Devleti’nin kurulmasını her tür yolu deneyerek engelleyen İsrail’in Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e İsviçre’nin Davos Kasabası’nda 29 Ocak 2009’da, “İsrail’in öldürmeyi çok iyi bildiğini” söyledi...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e Şunları Söylemişti:

“Sesin çok yüksek çıkıyor. Benden yaşlısın biliyorum ki sesinin benden çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir. Benim sesim bu kadar çok yüksek çıkmayacak. Bunu böyle bilesin. Öldürmeye gelince siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz. Plâjlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüzü, nasıl vurduğunuzu çok iyi biliyorum…”

31 Mayıs 2010’da Gazze’ye deniz yoluyla insani yardım malzemeleri götürmeye çalışan Mavi Marmara filosuna düzenlenen İsrail baskınında gemideki dokuz kişi öldürüldü...

2011: Almanya sinemalarında gösterilmesi yasaklanan “Kurtlar Vadisi Filistin” Türkiye sinemalarında da çocukların ruh ve beden sağlığını etkileyici sahneler ve şiddet unsurları içermesi nedeniyle 13 yaşından küçüklere yasaklandı. Bu film Türkiye televizyonlarındaysa 22:00 – 06:00 saatleri arasında yayınlanabilecek.15 Ocak 2003’te yayın hayatına başlayan “Kurtlar Vadisi” TV dizisinin üçüncü sinema filminde Türkiye’nin James Bond’u olan Polat Alemdar ve arkadaşları dizide İsrailli Aron Feller (Osman Soykut canlandırmıştı) ile mücadele etmişti...

Polat Alemdar ve arkadaşlarının “Kurtlar Vadisi Filistin” sinema filmindeyse düşmanları İsrailli Moşe Ben Eliezer (Erdal Beşikçioğlu canlandırdı).

Bu macerada kahramanlarımızın müttefiği İsrail’in Filistinlilere zulmüne tanık olan Yahudi asıllı Amerikalı vicdan sahibi, vicdanlı kadın Simone (“Aşk-ı Memnu” ile “Muhteşem Yüzyıl” dizilerinin ve “Gişe Memuru” adlı sinema filminin oyuncusu Nur Fettahoğlu) olmuştu...

Temmuz 2012'de Rusya lideri Vladimir Putin Jerusalem-Kudüs'te Kudüs’ün Yahudiler için kutsal olduğunu ifade ederek, “Yahudilerin geçmişi Kudüs’ün taşlarında kazılıdır” dedi.
Putin, İsrail söz konusu olduğunda "Orası aynı zamanda bizim devletimiz, 2 milyon eski vatandaşımız orada" demişti... Putin ayrıca "Kudüs, Mekke ve Medine için kutsal toprak diyorlar...Rusların kutsal toprağıysa Kırım'dır" dedi...

Ekim 2012'de Türkiye'nin İsrail adına çalışan 10 İranlı casusun ismini İran'a bildirdiği iddia........

© Akdeniz Gerçek