Gazze'de öldürülen gazeteci sayısı: 243
İsrail başbakanı Netanyahu, "Büyük İsrail"i inşa etmek için tarihi ve manevi bir misyon üstlendiğini söyledi. Bu, tüm uluslararası yasaları ihlal etme, insanlığa karşı suçlar işleme ve Filistin ve diğer Arap ülkelerinin topraklarını ilhak etme misyonunda olduğu anlamına geliyor.
ABD Senatörü Lindsey Graham, "Amerika İsrail'in fişini çekerse, Tanrı da bizim fişimizi çeker" dedi.
Almanya Başbakanı Friedrich Merz 13 Haziran 2025'te yaptığı açıklamada İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini yok etmek için düzenlediği saldırılar için "Bu, İsrail'in hepimiz için yaptığı kirli iş. Biz de bu rejimden etkileniyoruz. Bu molla rejimi, saldırılar, cinayetler ve katliamlarla dünyaya ölüm ve yıkım getirdi, Hizbullah ve Hamas ile birlikte" dedi...
İsrail'in Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in Batı Şeria'da 3401 konutun inşa edilmesini hedefleyen E1 projesini onayladığı açıklandı.İsrail'in işgali altındaki Batı Şeria'yı kuzey ve güney olarak ikiye bölen, Doğu Kudüs'ü Batı Şeria'dan ayıran bu proje, Filistinlilerin itirazları ve uluslararası baskılar nedeniyle rafa kaldırılmıştı.Smotrich projeyi onayladığını, bu hamleyle "Filistin devleti fikrini gömdüğünü" duyurdu.
İsrail, 1967 yılındaki Altı Gün Savaşı'nda Doğu Kudüs ve Batı Şeria'yı işgal etmişti. İşgal altındaki topraklarda inşa edilen yerleşim birimleri nedeniyle günümüzde artık 3 milyon Filistinli arasında yaklaşık 700 bin Yahudi yerleşimci yaşıyor.
Smotrich “Sonunda bu gerçek, Filistin devleti fikrini ortadan kaldıracak. Çünkü tanınacak bir şey ve tanıyacak kimse kalmayacak. Bugün dünyada Filistin devletini tanımaya çalışan herkes, bizden sahada bir yanıt alacak” ifadelerini kullandı.
İsrail başbakanı Netanyahu'nun, Filistinliler ve uluslararası güçlerin Batı Şeria'yı ikiye böleceğini ve uluslararası öfkeye yol açacağını söyledikleri, uzun süredir askıya alınmış olan E1 planını yeniden canlandırma planını destekleyip desteklemediği ise şu anda bilinmiyor...
Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati, Mısır'ın, savaşın sona ermesi halinde Gazze Şeridi'ndeki güvenlik boşluğunu doldurmak üzere Ürdün ve Filistin Ulusal Yönetimi ile koordinasyon halinde 5 bin Filistinli polis memuruna eğitim vermeye başladığını söyledi.
Bakan, Mısır televizyonuna verdiği röportajda, bölgedeki güvenlik boşluğunu doldurma planlarının, Filistin Yönetimi'ne bağlı 5 bin polis memurunun daha görevlendirilmesini içerdiğini belirtti.
İki yıldır Gazze'yi yakıp yıkan İsrail'in bu savaş için günde ortalama yaklaşık 60 milyon dolar ve toplamda en az 50 milyar dolar harcadığı tahmin ediliyor...Amaç Batı Şeria, Gazze ve İsrail'de yaşayan 7 milyon Arapı korkutup onların başka ülkelere kaçmasını sağlamak...İki yılda yaklaşık 70.000 Arap İsrail ordusu tarafından öldürüldü...
2023'ten bu yana İsrail'in işgal ettiği bölgelerde 517 insani yardım çalışanının öldürüldüğü; bunların 509'unun Filistinli olduğu açıklandı...İsrail'in, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda öldürülen gazeteci sayısıysa 243...Filistin İçin Uluslararası Gazeteciler Ağı Kurucusu Abdulfettah Seyuri, Gazze'de şehit edilen gazeteci sayısının 243'e yükselmesini "gerçek bir felaket" olarak nitelendirerek "Modern tarihte bu kadar yüksek sayıda gazetecinin hedef alınması görülmemiştir. Oysa bütün uluslararası ve hukuki metinler, gazetecinin çatışma sırasında korunmasını öngörür. Gazze’de şu anda yaşanan en büyük mesele, gazetecilerin sesinin Siyonist oluşumu Batı karşısında yorması ve zor durumda bırakmasıdır. Çünkü Batı kamuoyu, harekete geçirici güçtür" dedi.
Öğrenci protestoları, medya gösterileri ve Avrupalı siyasi kadrolardan gelen tepkilerin, Gazze’den ulaştırılan görüntülerin açık bir etkisi olduğuna dikkati çeken Seyuri, İsrail'le medya normalleşmesinin durdurulmasını ve dünyadaki bütün gazetecilerin yürüyüş ve protesto düzenlemesini talep etti.
Seyuri, talep ettiği bu adımların, Filistin anlatısını güçlendireceğini ve İsrail'in en rahatsız olduğu şeyin her asker ve her direnişçinin kamera tarafından kayıt altına alınması olduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı:
"Filistin’de gazeteciler tarafından aktarılanların delillere ve gerçeklere dayandığını ispatlamaktadır. Önceki çatışmalarda, bilgi kaynağı yalnızca Batı medyasıydı. Şimdi ise bizde, sahada adım adım hareket eden seçkin gazeteciler var. Enes eş-Şerif ve arkadaşlarının suikastının önemli yönlerinden biri, medya kurumlarını korkutarak gerçeği karartmaktır. Buna en iyi örnek, Enes eş-Şerif’i 'terörist' ilan edip, gazeteci kılığına girdiğini iddia etmeleridir. Böylece onun itibarını zedelemeye, çevresindeki gazetecilere olan güveni sarsmaya çalıştılar. Bazı gözlemciler, bu suçlamaları iftira ve gazetecinin yaptığı doğru haberin bastırılması olarak değerlendirdi ve bunu, dürüst gazetecilere yönelik kara propagandanın bir parçası saydı."
Enes eş-Şerif'in de aralarında bulunduğu 6 gazetecinin öldürülmesi:
İsrail ordusunun, 10 Ağustos 2025 akşamı Gazze kentindeki Şifa Hastanesi yakınında gazetecilerin kaldığı çadıra düzenlediği saldırıda, Al Jazeera muhabirleri Enes eş-Şerif ve Muhammed Kurayka'nın da aralarında bulunduğu 6 gazeteci hayatını kaybetmişti.
Katar merkezli Al Jazeera televizyonunun saha muhabiri olan Şerif, Gazze’deki medya ablukasını kıran, açlık ve İsrail katliamlarını dünyaya duyuran nadir seslerden birisiydi.
Al Jazeera muhabirleri Enes eş-Şerif ve Muhammed Kurayka’nın da aralarında bulunduğu 6 gazetecinin hayatını kaybettiği saldırının ardından, savaşın başlangıcından bu yana İsrail tarafından öldürülen gazeteci sayısı 243’e yükseldi...
Medyayı Gazzelilerin yetersiz beslendiği konusunda yalan söylemekle suçlayan İsrail başbakanı Netanyahu, İsrail "açlık politikası" uygulasaydı, "Gazze'de iki yıl süren savaştan sonra hiç kimse hayatta kalamazdı" dedi.
Gazze'de yardım dağıtan Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) erzak dağıtım noktaları "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştü...27 Mayıs'tan bu yana GHF'nin dağıtım noktalarında açılan makineli tüfek kurşunlarına hedef olarak hayatını kaybedenlerin sayısı 1655'e yükseldi, yaralıların sayısıysa 11 bin 800'ü aştı...
İsrail'in abluka ve saldırıları sürdürdüğü Gazze'de antibiyotiğe dirençli hastalıklar yayılıyor.Hakemli dergi Lancet Infectious Diseases'in dün yayımladığı araştırmaya göre, savaşın başladığı Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de antibiyotiklere dirençli hastalıkların yayılmasının hızlandığı belirtiliyor.
İsrail herhangi bir devletin, bölgesel veya uluslararası kuruluşun Filistin devletini tek taraflı olarak tanımasını reddetti ve Fransa'nın son tutumunu "Hamas'a verilmiş bir hediye" olarak değerlendirdi.Oysa uzun yıllar boyunca İsrail başbakanı Netanyahu Katar'ın Hamas'a para ödemesine onay vermişti...
BM üyesi 193 ülkeden yaklaşık 150'si Filistin'i devlet olarak tanıyor. İsrail'in Gazze'de ısrarla sürdürdüğü savaş ve bu saldırılarda on binlerce Filistinlinin hayatını kaybetmesi başka devletleri de son dönemde bu yönde karar almaya yönlendirdi.
Fransa lideri Emmanuel Macron sonbaharda Filistin'i tanıyacaklarını duyururken Kanada da bu yönde karar aldıklarını açıkladı. İtalya'da İsrail'in vahşet politikasını eleştiriyor...
İngiltere Başbakanı Keir Starmer de İsrail'in savaşı sürdürmesi halinde Eylül ayında Filistin'i tanıyacaklarını bildirdi...Starmer, ilgili açıklamasında "İsrail hükümetinin Gazze'deki korkunç duruma son vermek üzere anlamlı adımlar atmaması, ateşkese yanaşmaması ve iki devletli çözüm ihtimalini yeniden canlandıracak uzun soluklu, sürdürülebilir bir barışa bağlı kalamaması halinde Birleşik Krallık'ın Eylül'deki BM Genel Kurulu'nda Filistin devletini tanıyacağını teyit edebilirim" ifadelerini kullanmıştı.
Almanya'daki kamuoyu da 7 Ekim sonrası koşulsuz destek politikasının sorgulanması gerektiği yönünde bir eğilim gösteriyor.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Tel Aviv'e yaptığı ziyarette, Gazze'ye insani yardımın engellenmesinin "kabul edilemez" olduğunu söyledi.
Almanya Başbakanı Friedrich Merz yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nde kullanılabilecek hiçbir silah veya mühimmatın "ikinci bir duyuruya kadar" İsrail'e gönderilmeyeceğini açıklamış ve kararın gerekçesinin İsrail'in bölgedeki askeri operasyonu genişletme ve Gazze'yi ele geçirmek isteği olduğunu ifade etmişti.
Yapılan bir ankete göre, Almanya'da halkın yüzde 54'ü Filistin'in tanınmasından yana. Özellikle 30 yaş altı ve 60 yaş üzerinde bu fikre destek verenler çoğunlukta. Almanya'da hükümet, Filistin'i devlet olarak tanımanın şu an için söz konusu olmadığını ifade etse de halk aynı fikirde değil. "Internationale Politik" dergisi için Forsa araştırma şirketi tarafından yapılan ankete göre, katılımcıların yüzde 54'ü "Almanya şu anda Filistin'i bağımsız bir devlet olarak tanımalı mı?" sorusuna olumlu yanıt verdi. Katılımcıların yüzde 31'i ise bu fikre karşı çıktı...Almanya'nın doğusunda Filistin'in tanınmasından yana olanların oranı yüzde 59'a kadar çıkarken, Batı Almanya'da bu oran yüzde 53 oldu. Destek oranı, 18–29 yaş grubunda yüzde 60, 60 yaş ve üzerindekilerde ise yüzde 58 ile ortalamanın üzerinde oldu...Sol parti seçmeninin yüzde 85'i Filistin devletinden yana...Temmuz ayı sonunda Almanya'da 1001 kişiyle gerçekleştirilen ankete göre, siyasi yelpazenin sağında ve solunda duran partilerin destekçilerinin yanıtları da değişkenlik gösterdi...
Sol Parti seçmeni arasında Filistin devletine "evet" diyenlerin oranı yüzde 85 oldu. Yeşiller'i destekleyenlerin oranı yüzde 66 olurken, Sosyal Demokrat Parti'yi (SPD) destekleyenlerde bu oran yüzde 52'de kaldı. Muhafazakâr parti seçmenlerinde ise bu fikre destek verenlerin oranının en düşük seviyede olduğu görüldü. Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) seçmeninin yüzde 48'i soruya olumlu yanıt verirken, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AFD) destekçileri arasında bu oran yüzde 45'te kaldı.
Alman hükümeti iki tarafın bölgede yan yana barışçıl biçimde yaşayabileceği iki devletli çözümden yana. Filistin'in uluslararası hukuka göre devlet olarak tanınması ise Berlin'e göre ancak böyle bir çözüme yönelik müzakere sürecinin ardından gelebilir.
Şarkıcı, film yıldızı Madonna, Gazze'deki çocukların can güvenliğinin sağlanması için Papa XIV. Leo'ya "Çok geç olmadan lütfen Gazze'ye git" çağrısı yaptı...Madonna, Gazze'deki çocukların kurtarılması için Papa XIV. Leo'ya "Çok olmadan lütfen Gazze'ye git" çağrısı yaptı, "Hepimizin çocukları" dediği Filistinli çocukların acılarını izlemeye dayanamadığını dile getirdi. Madonna şöyle dedi:
"Aramızda Gazze'ye girişi reddedilmeyecek tek kişi sensin. Bu masum çocukların kurtarılması için insani yardım kapılarının tamamıyla açılması gerekiyor. Artık vakit kalmadı. Lütfen Gazze'ye gideceğini açıkla."
Norveç Varlık Fonu İsrailli 11 hisseyi elden........
© Akdeniz Gerçek
