AKSU KÖY ENSTİTÜSÜ’NDEKİ ŞIVGINLAR
Köy Enstitüleri, Hasan Ali Yücel'in Millî Eğitim Bakanlığı, İsmail Hakkı Tonguç'un İlköğretim Genel Müdürlüğü döneminde ve onların mimarlığıyla yaşama geçirildi. Genç Türkiye Cumhuriyeti, uygar dünyada yerini almanın, düşünsel açılım ve üretimin yolunu, kuramsallıkla uygulamayı birleştirerek bulmuştu.
Tamamen yıkılmış bir ülkeden, kendi küllerinden doğrulup ayağa kalkan ve kendi kendine yetmenin gereksinimi, hem de dünyanın acımasız savaşlar, yıkımlar yaşadığı bir zaman diliminde, 17 Nisan 1940 günü 3803 sayılı yasayla uygulamaya başlanmıştı. Köy Enstitüleri Dergisinde Antalya’daki Aksu Köy Enstitüsünden şu haber vardı:
“… 137 tane ahlat armudu, 180 çam, 450 zeytin, 380 kavak fidanı dikildi. Fidan yetiştirme tavalarına gladiçya, maklora, ligüstürüm, mazı, dişbademi ve gazgrina tohumları ekildi. Gelecek yıl bağ ekebilmemiz için 16 dönüm arazi tesviye edildi ve yağmurlara karşı setlerle önü çevrildi. Dokumahanede 878 öğrenci mevcudunun 400’üne desenli erkek mintanı dikilmiş ve dağıtılmıştır.”
Türkiye’nin 1936 yılında 16 milyon nüfusunun 12 milyonu köylüydü. Köylü erkeklerin w’si, köylü kadınların ise ’si okur-yazar değildi. Yurtsever ve devrimciler bu tarihlerde ulusal eğitimin köyden başlamasını düşünmeye başlamışlardı. İlk adım 1926 da Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati tarafından Köy Muallim mektepleri açılarak atılmıştı. 1936 da deneme amaçlı başlayan Köy Enstitüleri, 1940 yılında yasallaşarak köy ilkokullarına öğretmen yetiştirmek amacıyla beş yıllık eğitim kurumu haline gelmiştir. Bu sistem öğrencilerini köylerden seçiyor, mezun olan öğretmenler öğretmenlik yanında köyün sosyoekonomik kalkınmasına katkıda bulunacak bilgilerle donatılıyordu. Kurulan 22 adet Köy Enstitüsü Anadolu’nun çeşitli yörelerinde binlerce Cumhuriyet devrimcisini yetiştirmiş ve bu devrimciler derecesi ve gücü ne olursa olsun bugünkü Cumhuriyet çizgisinin belirleyicisi olmuşlardır. 1946'ya kadar 16.400 köy öğretmeni, 7.300 sağlık memuru ve 8.756 eğitmen yetiştirmiştir.
Kız ve erkek köy çocukları bu okullarda üretime yönelik, kalıpçı ve ezberci olmayan, sorgulayan bireyler olarak yetişiyordu. Köy Enstitülerinde uygulanan........
© Akdeniz Gerçek
