İslâm’ın Doğuşuyla Medine'de Ve İslâm Beldelerinde Mimarilik
İslam mimarisi, çoğunlukla Arap devletlerinde, Müslüman çoğunluklu ülkelerde ve İspanya, Sırbistan, Portekiz, Yunanistan, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Kosova ve Romanya gibi kâh Arap-İslam geçmişine sahip olsun, kâh Türk-İslam geçmişine sahip olsun Avrupa ülkelerinde görülen kadim bir üsluptur. Temel unsurlar arasında geometrik desenler, sivri kemerler, kubbeler ve hat sanatı gibi dekoratif sanat eserleri yer alır.
İslam mimarisi, 7. yüzyılda Müslümanlar (İslam inancına sahip kişiler) tarafından İslam ilkelerinin fiziksel bir tezahürü olarak yaratılan bir mimari tarzını ifade eder. Gelenekleri günümüze kadar devam etmektedir.
İslam mimarisiyle sıklıkla ilişkilendirilen yapı cami olmakla birlikte İslam mimarisi dini yapıların yanı sıra seküler mimariliğin en bariz örneklerini de içinde barındırmıştır. Büyük ölçekli camiler, kaleler, saraylar, türbeler, okullar ve diğer kamu binalarından küçük ölçekli çeşmelere, hamamlara ve konut yapılarına kadar her şeyi kapsayan geniş bir yelpazeye sahip olan bir İslâm mimarisi gerçeği mevcuttur.
İslam mimarisinin temel özelliklerinden bazıları minareler, kubbeler, mukarnas tonozlar ve kemerler gibi formlardır.
Dekoratif unsurlar arasında ise binalarda ve evlerde kullanılan tekrarlanan desenler ve karmaşık ahşap işçiliği yer alır.
1. İslâm’ın Doğuşu ve Mekân İhtiyacı
İslâm’ın doğuşuyla birlikte ortaya çıkan ilk yapı türleri, dinî ve toplumsal ihtiyaçlardan doğdu.
Mekke Dönemi: Müslümanlar henüz güçlü bir topluluk olmadıkları için özel mimari eserler inşa edemediler. İbadetler genellikle Daru’l-Erkam gibi özel evlerde yapılırdı.
Medine Dönemi (Hicret, 622): Müslümanların toplumsal, siyasal ve dinî merkez ihtiyacı belirdi. Bu ihtiyaç doğrultusunda İslâm şehir mimarlığının ilk örnekleri görüldü.
2. Medine’de İlk İslâm Yapıları
a) Mescid-i Nebevî
Kuruluşu: Hz. Muhammed’in Medine’ye hicretinden hemen sonra yapıldı.
Özelliği: Hem ibadet yeri, hem toplanma mekânı, hem de eğitim ve yönetim merkezi işlevi gördü.
Mimari Tarzı: Basit hurma kütüklerinden direkler, hurma dallarından çatılar; zamanla genişletildi.
Bu yapı, sonraki tüm cami mimarisi için model oldu.
b) Suffa
Mescid-i Nebevî’nin bir bölümüydü.
İslâm’ın ilk eğitim kurumu sayılır. Burada sahabiler Kur’an öğreniyor, ilim meclisleri yapılıyordu. Ayrıca evi barkı olmayan kimsesiz Müslümanlar da burada kalırlardı.
Yani suffa esasında medrese geleneğinin de temeli olmuştur.
Medine Örneğinin Önemi
Medine’de kurulan model, hem şehir planlaması hem de mimari tarz açısından örnek oldu.
İslâm şehirlerinde merkezî cami etrafında şekillenen toplumsal düzen, Medine’nin mirasıdır.
Mimarlık, sadece estetik değil; ibadet, ilim, sosyal adalet ve birlikte yaşama anlayışını da temsil etti.
Hisbe ve Şurta teşkilatı arasında Peygamber'in emriyle şekillenen Medine:
Medine Vesikası denen mutabakatın merkezinde Hz. Peygamber yer almakta ve onun kişiliği etrafında tüm unsurların katıldığı bir beraberlik ve........
© Akasyam
