menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Adli Tıp Kurumu

16 0
24.07.2025

Devlet, bireylerin sağlık hakkı ve sağlığa engelsiz erişim hakkını korumakla yükümlüdür.

Dünya Sağlık Örgütünün tanımına göre, “sağlığa erişim hakkı” ulaşılabilir en yüksek sağlık standardına sahip olmak, ırk, din, siyasi inancı ekonomik ve siyasi durum ayrımı yapılmaksızın her insanın temel hakkıdır.

Sağlığa erişim hakkını savunması, bu konudaki engelleri ortadan kaldırması gereken devlet kurumları, bu temel hakkı ihlal etmekle kalmıyor aksine sürekli engeller çıkararak, ağır hasta tutukluları oradan oraya sürükleyerek, kötü koşullarda kilometrelerce uzağa taşıyarak sağlığa erişim hakkını engelledikleri gibi bedensel ve ruhsal yönden acı çekmelerine de neden oluyor, hasta tutuklulara eziyet ediyor. Cezaevlerinde kötü muamele ve eziyetin mağduru onlarca tutsaktan biri de Mehmet Murat Çalık ve ne yazık ki bu satırların yazıldığı sırada mağduriyeti devam ediyor.

İki gün önce bazı yayın organları, Mehmet Murat Çalık'a İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden verilen raporun Adli Tıp Kurumu tarafından tahrif edildiği iddiasına yer verdiler.

Bir yayın organında, “Turhan Çömez’den Yok Artık Dedirten İddia!” başlığıyla verilen habere göre, Meclis Genel Kurulu’nda konuşan Turhan Çömez, Çalık’a hastaneden verilen raporun Adli Tıp Kurumu tarafından çarpıtıldığını öne sürmüştü.

Gerçi Adli Tıp Kurumu bu iddiayı reddeden bir açıklama yayınladı. İddia asılsız da olabilir ama ben haberi okuduğumda, bazı yayın organlarının başlığa çıkardığı gibi “yok artık” diyemedim. Doğrusu hiç şaşırmadım. Sonra neden şaşırmadığımı düşündüm uzun uzun.

Adli tıp aslında insan hakları alanında hakikatin görünür kılınmaya çalışıldığı bir tanıklık alanı, insan hakları ihlalleriyle savaşımın önemli araçlarından biri.

Mesela bir insana işkence yapılıp yapılmadığı, insan........

© Agos