menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ataların Sessizliği ve Korkunun Sesi

11 0
wednesday

Bir zamanlar mezarlıklardan korkutulurdu çocuklar. Korkutanlar da korkardı. Mezarlık yakınından geçenler ıslık çalar, korktuğunu hissettirmemek için yakınından değil de biraz uzaktan geçerdi. Mezarlıklar, yaşam alanının dışında yer alırdı. Zaman içinde şehirleşmeyle birlikte, şehirlerin tek yeşil alanı oldular.

O yeşil alanlarda yatanlar pek bilinmez. Yakınlarını oraya gömenler de çok kısa zamanda unutur giderler. Bir zamanlar orada biri vardı… Ta ki bir mezara ihtiyaç duyulana kadar. İhtiyaç olunca da, “Üzerine göm gitsin!”

Bu insanlara anlatılmamıştı: Orada yatan atandı… Yani seni dünyaya getirenler. Onlar olmasaydı, zaten sen olmayacaktın! İnsan atalarından korkar mı? Onlar orada yatıyor diye yolunu uzatır mı?

Bir de “dinciler” gördüm; mezarlık yakınından geçerken müziği kapatıyorlar, konuşmaları kesiyorlar, hatta biri konuşuyorsa susturuyorlar.

“Neden?” dedim.

“Öyle, din böyle buyuruyor,” dediler.

Ama insan hiç atalarına sesinin gitmesini engeller mi?

İnsan köklerini unuttuğunda, elinde olana da saygı duymaz…

Yağmacı Kültür ve Mezarlık Korkusu.

Yağmacı kültür, korktuğu yeri yağmalar. Çünkü onu zayıf düşürerek, onu yok ederek korkusunu yenmeye........

© Açık Gazete