Sonsuz Savaş ve Yapay Zekâ (Ukrayna ve Gazze’nin Açtığı Yol)
“Yapay zekâya hükmeden dünyaya da hükmedecektir”.
Rusya devlet başkanı Vladimir Putin
Her şey, Avrupa gücünün ve Batı ilerlemesinin sembolü olan üç veya dört generalle başladı ve bugün kimse tam sayılarını bilmiyor. Batıdan gelen bu generaller hala İsrail’in Batı planları çerçevesinde askeri senaryolara sokuyorlar. Mossad’ın başındaki David Mircea’da Avrupa’daki dış operasyonlardan sorumluydu ve bu dönemde teknoloji şirketleri ile hedefleme istihbaratı konusunda uzmanlaştı. Aylar önce CIA Direktörü William Burns ve Mossad’ın başındaki David Mircea, bundan sonra Orta Doğu’da askeri operasyonlardan çok rejim değişiklikleri duyacaksınız demişti. Orta Doğu ve Ukrayna’da ki savaşlar uzun sürecek çünkü bu savaşlar çok daha büyük bir projeksiyonun parçası. Rusya ile gerginlik, çatışma, savaş çeşitlemeleri üzerinden Rusya’da rejim değişene kadar devam edecek. Lahey’deki son NATO Zirvesi, öngördüğü anormal savunma bütçesi artışı ile birlikte, Avrupa’yı savaşa hazırlıyor. Orta Doğu’daki savaş ise İran’da rejim değişikliği ile sınırlı kalmayacak.
Son 30 yılda yeni teknolojiler öyle devrimsel gelişmeler gösterdi ki bunların askeri alana yani ölüm makinelerine uygulanması artık ciddi sonuçlar veriyor. Sözde ülkesinin savunması ve barış için görevlendirilmiş ulusal ordular, büyük savaşın parçası olmuş, silah fabrikaları ve teknoloji üreten mühendisler daha çok kar etmek için daha etkili ölümün yolunu bulmaya ve böylece bir yandan da ülkelerinde kahraman olmaya çalışıyorlar. Savaşların sadece mantığı ve silahları değil, nasıl yapıldığı ve sonuç alındığı da değişiyor. 20. Yüzyılın değişmez üçlüsü (tank, gemi ve uçak) ve tüplü silahlar (tüfek, top vs.) tarihe karışmak üzere, bunların yerini yapay zekâ ile hedefini bulan ve otomatik olarak insansız hava aracı ile hedefini vuran sistemler alıyor. Artık hedefinizin veya sizi vuracak ülkenin nerede olduğunun önemi yok, dünya üzerindeki herhangi bir platformdan vurulabilir, üstelik kimin vurduğunu da hiçbir zaman öğrenemeyebilirsiniz. Bu savaşların katalizörü şimdilik yapay zekâ ve insansız sistemler ama henüz hikâyenin başındayız. Henüz farkında olmadığınız yıkıcı teknolojiler laboratuarda.
Ukrayna ve Gazze, yeni silah ve ölüm teknolojilerinin laboratuvarı olmaya devam ediyor. Her ikisinde de ölüm beklenmedik şekilde geliyor artık ülkenizin hiçbir yeri güvenli değil. İsrail’in Gazze’de başlayan savaşı; ilk yapay zekâlı soykırım olarak nitelenebilir. İsrail’in Gazze ve Lübnan’da pek çok militanı avlayan “izle ve öldür” sisteminin arkasında yapay zekâ ve bilişimde kesin bir uç yakalayan sessizce duran ABD teknoloji devleri var. İsrail tarafından kiralanan bu şirketler, ordusu için otonom silah sistemleri yaratıyor. İzlediğimiz ABD’deki ticari yapay zekâ modellerinin aktif savaşa uygulanmasıdır. Ancak, asıl mesele şu; bunlar henüz kimin öleceği kimin kalacağını ayırt edecek kadar gelişmediler. İsrail ve Ukrayna cephesinde pek çok benzerlik var. İsrail, Ukrayna’nın Örümcek Ağı Operasyonu’nun bir benzerini İran’a karşı uyguladı. Mossad, kamyonlar ve ticari gemilerle patlayıcı yüklü yüzlerce kuadkopteri ülkeye soktu.
Savaşlar artık kaza ya da tesadüfle ortaya çıkmıyor, üretiliyor ve barış ile durması diye bir beklenti yok, sonsuz savaş dünyasındayız. Savaş kültürü, şehirlerimize, topluma ve ailelerimize yansımış. Siyasiler her fırsatta savaş tehdidinde bulunuyor (kaslı diplomasi). Ülke içinde ve dışında askeri üs ve angajmanlar artıyor. Asker kaybederek halkın tepkisini almamak için, ülkeler teknoloji ile sonuç almak ve yok etmek istiyorlar. Oyunun kuralı hep aynı; önce gör, izle ve öldür. Resmen ilan edilmemiş bir savaş ortamında yapay zekâ kullanan istihbarat sistemleri hedef belirliyor, uçaklar vuruyor. Yeni ortaya çıkmakta olan teknolojiler, her gün yeni bir sinsilik icat ederek, hayatınıza sızıyor, sizi de büyük veriye ekliyor, bilmeden “şüpheli” belki de “hedef” olarak seçiliyorsunuz. Alıştığınız şehit haberleri uzun zamandır ilginizi çekmiyor ama ülkemizin etrafınızdaki yangının bizi de sarması yakın; şu ana hedefleri ve ittifakları belirliyorlar. Gelecek yaratıcı kaos, çoklu savaşlar ile şekillenecek. Bu makalede İsrail’in yapay zekâlı hedefleme istihbaratına ve arkasındaki ABD desteğine odaklanacağız.
Ukrayna Savaş Alanının Yenilikleri
Ukrayna’da savaş alanındaki komutanlara istedikleri her zaman ve her yerde uydu desteği sağlanıyor. Bunun anlamı, savaş alanındaki resmin ve hedeflerin gerçek zamanlı olarak karar verici olan komutanlara sunulması. İşin sırrı uydulara nüfuz etmede esneklik ve yetkilendirmeler ile yeni yazılım vasıtaları. Örneğin Amerikan Palantir şirketinin geliştirdiği MetaConstellation programı ile kullanıcı; bir Rus tank bölüğüne yapılan topçu saldırısı esnasında, yapay zekâ destekli olarak, uydulardan tüm ilgili veriyi, telsiz sinyallerini, termal görüntüleri veya hava fotoğraflarını toplayabilir. Böylece günler sürecek bir değerlendirme hızla daha üst karargâhlara iletilebilir. Skypit yazılımı, internet bağlantısı sağlayan uydu (Starlink) üzerinden dizüstü bilgisayarları ile birliklerin hareketlerinin takip edilmesini sağlıyor. Bunun dışında erken ikaz vasıtaları ve drone’lar ile beka kabiliyeti artırılıyor.
Ukrayna’daki savaşta yaşanan Ruslara karşı uygulanan drone yenilikleri savaş anlayışını yeniden şekillendiriyor. Rusları çökertmek için trilyon dolarlık konvansiyonel harcamalar yerine teknolojiyi kullanarak düşük masraflı insansız sistemlerle çok ciddi sonuçlar alınabileceği görülüyor. Ukrayna’nın dört Rus havaalanına drone saldırısı yaklaşık 7 milyar dolarlık zarara yol açtı. Rusların derinliklerine uygulanan konteynır içinde drone taktiği, İsrail tarafından İran’a karşı da uygulandı ve çok ciddi hasar verdi. Şimdi hem savunma stratejilerini hem de savaş araçlarını dolayısıyla savunma harcamalarını gözden geçirme zamanı. Askeri gücün doğası ve kullanılan taktikler değişirken, önümüzdeki on yılda savunma planlamacıları artık tanklara ve helikopterlere yatırım yapmak için iyice düşünmek zorundalar.
Ukrayna’nın “Örümcek Ağı” adını verdiği örtülü operasyon 18 ay önce başladı. Geçen ayki saldırıda 117 adet düşük masraflı FTV drone’u kargo kamyonları içinde Rusya’ya sokuldu 40’dan fazla Rus uzun menzilli bombardıman uçağı (bunlar Ukrayna’yı bombalamakta kullanılıyordu) yerde vuruldu ve Rus hava savunma sistemi işe yaramadı. Bombardıman üsleri imha olan Ruslar, Tu-95 ve Tu-160 bombardıman uçaklarını Ukrayna’ya 23 saat uzakta Uzak Doğu’daki üslerine taşıdı.
Savaşın başında Ukrayna’nın küçük konvansiyonel deniz gücü işe yaramaz hale gelmişti. Ama Ukraynalılar hemen hızla deniz drone’larından bir filo kurdular ve bu filo Rusların Karadeniz filosunun üçte birini yok etti ya da hasar verdi. Savaşın başında Ukrayna limanlarına abluka uygulayan savaş Rus gemileri, şimdi Ukrayna drone’larından korunmak için saklanacak yer arıyorlar. Son aylarda füzelerle donatılan deniz drone’ları Rus helikopterleri ve savaş uçaklarını hedef alarak on milyonlarca dolar değerinde zarar verdiler. Benzer şekilde eski bir deniz taktiği kullanılarak, Rus gemilerinin arasına içi yanıcı dolu olan tahta araçlar gönderilerek panik yaratılıyor.
Drone kullanımının taktik evrimi Orta Doğu’da da devam ediyor. İsrail ve Hutiler, drone savaşına angaje oldular. Yemen’de Hutiler, altı haftada yedi Amerikan Reaper drone’u düşürerek 200 milyon dolar kayba neden oldular. Hutilerin 10.000 dolar değerindeki bir drone’unu düşürmek için Amerikalılar 2 milyon dolarlık füze kullanıyorlar. İranlılar Amerikan B-2 bombardıman uçaklarını vuramadılar ama böyle bir drone büyük bir kabiliyet anlamına geliyor. Hutiler, Ukrayna’yı örnek olarak drone taşıyıcılar ile daha derindeki hedefleri vurmaya başladılar. Ayrıca deniz drone’ları ile Bab el-Mandab’ta kontrol noktaları oluşturarak Kızıl Deniz’deki deniz trafiğini tehdit ediyorlar.
İsrail ve Yapay Zekâ
İsrail ordusunun yapay zekâ kullanımı yeni değil. On yıllardır Gazze üzerinde test ettiği teknoloji ve silahları başka ülkelere satmaya çalışıyordu. Mayıs 2021’de 11 gün........
© ABC Gazetesi
